Vivo Türkiye Fabrikası 1. Yılını Kaçırılmayacak Fırsatlar İle Kutluyor – Ulusal24.com

Vivo Türkiye Fabrikası 1. Yılını Kaçırılmayacak Fırsatlar İle Kutluyor – Ulusal24.com

vivo, yüksek teknolojiyi, eşsiz tasarım ve uygun fiyatlarla buluşturan Y serisini ürettiği Türkiye Gebze Fabrikasının 1. yılını kutluyor. Yıldönümünü vivo severler ile kutlamayı arzulayan vivo, mayıs ayı boyunca Y serisi modellerini indirimli özel fiyatlarla sunuyor.

 

vivo’nun Çin, Hindistan, Endonezya, Pakistan ve Bangladeş’te bulunan 6 adet üretim merkezinden sonra 2021 yılında kurulan ve uluslararası 7 üretim merkezinden biri olan Gebze Fabrikası, başarılarla dolu geçirdiği ilk yılını kutluyor. Uluslararası 10 AR-GE merkezi bulunan ve ekosisteme kazandırdığı ilk çerçevesiz akıllı telefon, ekran içi parmak izi okuyucu, ilk Hi-Fi gömülü yonga seti ve en ince akıllı telefon rekoru gibi birçok ilkin öncüsü olan vivo, üretimini Gebze’de bulunan fabrikasında gerçekleştirilen giriş segmentte bulunan Y serisi ürünleri ile üstün teknolojiyi herkes için ulaşılabilir kılıyor. 

 

Evde, işte veya oyun oyarken mükemmel bir deneyim sunmaya odaklanan Y serisi, güçlü pil, gelişmiş kamera, genişletilmiş RAM özelliği ve lüks görünüm ile donatılmış özellikleri ile her geçen gün kullanıcıların kalbinde taht kurmaya devam ediyor.    

Yıllık beş milyon akıllı telefon üretim kapasitesine sahip olan fabrika, sağladığı istihdamla da ülke ekonomisine katkı sağlayarak Türkiye’ye inancını ve desteğini her zaman vurguluyor. 

 

İlk yıl içerisinde “yerli üretim” ibaresiyle giriş segmentindeki tüm cihazların üretimi ile başlayan bu yolculuğu yıldönümünde ekosisteme kattığı yenilikleri ve başarılarıyla taçlandırmaya devam eden vivo, bu özel günü Türkiye’de büyümesine destek vererek onu yalnız bırakmayan tüm vivo severler ile kutluyor. 

 

31 Mayıs’a kadar vivo ailesinin bir parçası olmak isteyen kullanıcıları, tüm yetkili online satış kanallarındaki, operatörler ve teknoloji mağazalarındaki, Y serisi akıllı telefon alışverişlerinde 1. Yıla özel kaçırılmayacak fiyatlar ve özel kampanyalar bekliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Huawei ve SolarAPEX’ten güneş enerjisi alanında 400 MW’lık işbirliği – Ulusal24.com

Huawei ve SolarAPEX’ten güneş enerjisi alanında 400 MW’lık işbirliği – Ulusal24.com

Huawei Türkiye ve SolarAPEX, güneş enerjisi santrali (GES) alanında yeni bir işbirliğine imza attı. Intersolar Avrupa Güneş Enerjisi Konferans ve Fuarı’nda imzalanan ve toplam 400 MW’lık enerji hacmini içeren sözleşme kapsamında, Huawei’in ürünleri SolarAPEX’in çeşitli projelerinde kullanılacak. 

 

Huawei, son yıllarda artırdığı güneş enerjisi alanındaki yatırım ve işbirliklerine bir yenisini daha ekledi. Huawei ve SolarAPEX bu kapsamda yeni bir ürün tedarik sözleşmesine imza attılar. Sözleşme kapsamında sağlanacak 400 MW’lık ürünün 170 MW’lık kısmı, Mart ayında Tosyalı Holding’in hayata geçirdiği dünyanın en büyük çatı güneş enerjisi santrali projesinde, geri kalan 230 MW’lık birimin ise SolarAPEX’in Türkiye’nin dört bir yanındaki çatı ve saha uygulamalı GES projelerinde kullanılması planlanıyor.  

 

Jing Li: Geleceğin temiz ve aydınlık dünyası için çalışmaya devam edeceğiz

 

Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li yaptığı değerlendirmede; “Ülkemizin değerli markalarıyla birlikte, geleceğin temiz ve aydınlık dünyası için çalışmaya ve Türkiye için değer üretmeye devam edeceğiz. Huawei özelinde ülkemizdeki en önemli güneş enerjisi iş birliklerinden biri olan Tosyalı Holding çatı güneş santrali projesi, şirketimizin bugüne kadar yer aldığı en büyük çatı üstü güneş enerjisi santrali projesi olması itibarıyla da önem taşıyor” dedi.

 

SolarAPEX Genel Müdürü Fatih Doğan da konuya ilgili değerlendirmesinde; “Güneş enerjisi sistemleri kurulumlarında sahip olduğumuz deneyimle, Türkiye’nin ve dünyanın önemli şirketleriyle işbirliği içinde çalışmaya devam ediyoruz. Bugün imza attığımız 400 MW’lık bu yeni sözleşmenin de Huawei teknolojisinin katkılarıyla, endüstrideki önemli başarı hikayelerinden biri olacağına inanıyoruz. Projedeki destekleri ve kıymetli iş ortaklıkları için Huawei Türkiye’ye teşekkür ediyorum” dedi.

 

Projede kullanılacak Huawei SUN2000-100KTL-M1 Pro ürünü, ek bir donanıma ihtiyaç duyulmadan, ısı kaynaklı kazalara sebep olabilecek unsurlara karşı (DC ARK) tam koruma sağlıyor ve böylelikle projenin verimliliğini artırıyor.

 

Sözleşme kapsamında ayrıca, güneş panelleri için çevrimiçi kontrol yapılmasına imkan sağlayan “I-V Curve Lisansı” da Huawei tarafından sağlanıyor. Bu sayede mekanik müdahaleye ve sahaya personel gönderilmesine gerek kalmaksızın, güneş panellerinin performans ve güvenlik riskleri uzaktan izlenebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

HUAWEI MateBook 16, tasarımcıların, ofis çalışanları ve öğrenciler için tasarlandı – Ulusal24.com

HUAWEI MateBook 16, tasarımcıların, ofis çalışanları ve öğrenciler için tasarlandı – Ulusal24.com

Huawei, Windows PC’ler ve diğer cihazlar arasındaki serbest veri akışını engelleyen darboğazı ortadan kaldırdı. Huawei, bu ikisi arasındaki avantajları paylaşmak için en yeni HUAWEI MateBook 16 ve MatePad Pro arasındaki cihazlar arası iş birliğini genişletti. Tabletler, dizüstü bilgisayarlar için bir çizim defterine ve ikinci bir ekrana dönüşüyor. Dizüstü bilgisayarlar ayrıca yüksek performanslı ve daha geniş içeriğin tabletlerde görüntülenmesini sağlayarak, gerçek zamanlı paylaşıma dayalı ofis çalışmalarının, günlük yaşamın, üretkenliğin ve profesyonel yaratımların daha verimli hale gelmesine olanak tanıyor.

 

Dizüstü bilgisayarlar daha hafif, daha ince ve daha kolay taşınır hale gelirken, tabletler de daha güçlü hale geldi. Ancak ofis görevleri, içerik üretimi, ses ve video eğlencesi ile uğraşırken ve kendinizi yalnızca bir tanesiyle sınırlandırırken bazı dezavantajlar var. Örneğin, tabletler daha taşınabilir ve kontrol edilmesi daha kolay, bu da bir sonraki çizim taslağınızı yapmak için harika. Ancak dizüstü bilgisayarlar tasarım düzenleme ve belge işleme gibi ağır ofis görevlerinde daha iyi performans gösterir. Veri iletimindeki engellerin nasıl aşılacağı, cihazlar arası iş birliğinin ve ara bağlantıların koordine edilmesi, tüm küresel tüketici elektroniği markalarının acilen çözmesi gereken önemli konuların başında geliyor.

 

Ayna Modu, tabletleri bir çizim defterine dönüştürür

İlk olarak, Ayna Modu aracılığıyla HUAWEI MateBook 16, aynı içeriği HUAWEI MatePad Pro’da görüntüleyebilir. Devrim niteliğindeki dağıtılmış teknolojisine dayanan Ayna Modu, basit bir ekran projeksiyonundan daha fazlasıdır. PC’nin performansından ve tabletin kalemle kullanılma özelliğinden aynı anda yararlanır.

 

Tasarımcıysanız veya çizim yapmayı seviyorsanız, tabletinizi bir çizim defterine dönüştürebilir ve herhangi bir anda Huawei M-Pencil kullanarak Ayna Modu ile eskiz ve renklendirme yapabilirsiniz. Projektör olmadan iş arkadaşlarınızla fikirlerinizi paylaşırken, dizüstü bilgisayarın kontrolünü elinize alabilir ve tableti bir başkasına devrederek içeriği görüntülemesini sağlayabilirsiniz. Bir kişinin dizüstü bilgisayarı, diğerinin ise tableti tutması çift ekranda gezinmeyi kolaylaştırır. Ayrıca, verimliliği yüksek oranda artırmak için her ikisi de belgeyi birlikte işleyebilir.

 

Bu özellik kendinize zaman ayırmak için de harikadır. Çocuklarınızla vakit geçirirken, ebeveyn-çocuk bağını geliştirmek için onların yaratıcılıklarını tablette ifade etmelerine ve çalışmalarını daha büyük dizüstü bilgisayarın ekranında görmelerine izin verebilirsiniz.

 

Genişletme Modu, çoklu iş birliğini daha verimli hale getirir

HUAWEI MateBook 16, aynı anda iki farklı uygulamayı kullanmak için ekranın bir bölümünü bir tablete de aktarabilir. Genişletme Modu, dizüstü bilgisayarın birincil ekran olarak görüntülenmesine olanak tanır ve tablet düz bir şekilde yerleştirilebilir ve bir genişletme ekranı olarak web sayfalarında gezinmek için ideal olan bir dokunmatik yüzey olarak kullanılabilir.

 

Online bir dersteyken veya bir video konferansa katılırken, yalnızca tek ekranla çalışmak sorunlara neden olabilir. Dersten veya toplantıdan sonra bir dizüstü bilgisayarda düzenleme yapmanın engelleri ile birlikte not almak için yalnızca bir kalem ve kağıt kullanmak, bir konu ortaya çıktığında araştırma yapmak için canlı arayüzden çıkamama sorunu da vardır. Genişletme Modu, dizüstü bilgisayardaki önemli içeriklerle daha büyük ekrana odaklanmanızı sağlayabilir. En önemlisi, elektronik notlar gerçek zamanlı olarak hızlı bir şekilde paylaşılabilir.

 

Ofiste çift ekran kullanma pratiği nedeniyle evden çalışırken harici bir ekrana sahip olmayanlar için Genişletme Modu işlevi bu sorunu mükemmel bir şekilde çözer. Web’de kolayca gezinmek veya haberleri okumak için paylaşılan içerikleri ikinci bir ekran olarak bir tablette görüntülemeniz yeterlidir.

 

İş birliği Modu, dizüstü bilgisayar ve tablet arasında sürükle – bırak dosya aktarımına izin verir

Dizüstü bilgisayarlar, genellikle fotoğraf düzenleme gibi ağır ofis görevlerinde daha iyi performans sağlayan daha iyi bir işlemciye sahipler. Bu arada, dokunmatik ekran ve stylus kalem kombinasyonu ile kullanılan bir tablet, düzenlemede daha kullanışlıdır. Huawei, dizüstü bilgisayarın ekranına çizim yapmak için stylus kalemi kullanmak gibi bazı görevleri üstlenirken bu ikisinin avantajlarını birleştirmeyi amaçlıyor.

 

HUAWEI MateBook 16’nın Çoklu İş Birliği Modu, sürükle ve bırak yöntemiyle her iki avantajı da kolayca elde edebilir. İlk olarak, tabletle kolayca paylaşmak için dizüstü bilgisayardaki resimler, videolar, ses parçaları, belgeler (Word, Excel, PowerPoint vb.), sıkıştırılmış arşivler, kurulum sihirbazları, metinler vb. dosyaları sürükleyin. Ayrıca, içeriği düzenlemede yüksek verimliliği artırmak için dizüstü bilgisayarın fare ve tabletin dokunmatik ekranı ile stylus kalemine kolayca erişilebilir. Belge düzenleme işlemi tamamlandığında, dosyayı dizüstü bilgisayara geri sürükleyerek kolayca kaydedebilirsiniz.

 

Huawei MateBook 16, 4.999 TL değerindeki Huawei MateView GT 27 monitör ve 499 TL değerindeki bluetooth mouse hediyeleri ile birlikte 21.999 TL satış fiyatıyla Huawei Online Mağaza üzerinden satışta. Dizüstü bilgisayarı satın almak isteyen kullanıcılar, vade farksız 4 taksit imkanından da faydalanabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

1 Yılda 874 Milyon Kimlik Avı Saldırısı Görüldü – Ulusal24.com

1 Yılda 874 Milyon Kimlik Avı Saldırısı Görüldü – Ulusal24.com

Son araştırmalara göre, 2021 yılında toplam 874 milyon kimlik avı saldırısı gerçekleşti. Bir önceki yıla kıyasla 29 artış gösteren saldırılardan en çok toptan ve perakende satış şirketleri etkilenirken saldırıların etki kapsamı, gerçekleşme sıklığı ve karmaşıklığı kullanıcıların ve şirketlerin hassas verilerini tehdit ediyor. Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, keskin artışlar gösteren kimlik avı saldırılarından korunabilmek için izlenmesi gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

Kimlik avı saldırıları 2021 yılında 29 artış göstererek toplam 874 milyona kadar ulaştı. Singapur’da 829, Rusya’da 799 ve Fransa’da 342 oranlarında korkutucu keskin artışların gözlemlendiği kimlik avı saldırıları, gün geçtikçe endişe verici bir hal alıyor. Toptan ve perakende satış sektörü, artışın yükünü 436’lık sıçrama ile üstlenirken 2020’nin en çok kimlik avı saldırısına uğrayan üretim sektörünü geçerek lider konuma yükseldi. Kimlik avı saldırılarındaki bu ciddi artışta Dark Web’de hizmet olarak satılmasının da etkisi olduğunu aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, saldırıların etki kapsamı, gerçekleşme sıklığı ve saldırı karmaşıklığına dikkat çekiyor. Kimlik avı saldırıları, kullanıcıların hassas verilerini çalmanın yanı sıra fidye yazılımı gibi daha komplike saldırıları gerçekleştirmek için de başlangıç noktası olarak kullanılabiliyor. Covid-19’un etkileriyle bazı sektörlerde bu tür saldırı artışlarının sürdüğüne dikkat çeken Günal, kullanıcıları ve şirketleri kimlik avı saldırılarına karşı önlemler alınması konusunda uyarıyor.

 

Covid-19 Kimlik Avı Saldırılarının Korkutucu Artışına Neden Oldu

 

Kimlik avı saldırıları, genellikle bireysel kullanıcılar için bir tehdit olarak görülse de siber saldırganlar bu tür saldırıları şirketlere fidye yazılımı saldırısı gerçekleştirmek ya da hassas kurumsal verileri çalmak için başlangıç adımı olarak da kullanıyor. Covid-19 salgını ile tüketici harcamalarındaki artışa bağlı olarak toptan ve perakende satış sektörlerine yönelen siber saldırganlar, 436 daha fazla kimlik avı saldırısı gerçekleştirerek satış sektörünü lider konuma ulaştırdı. Sağlık hizmetleri ise 2021 yılı boyunca 59 daha az kimlik avı saldırısına uğradı. Sektörler özelinde veriler değişkenlik gösterse de kimlik avı saldırılarında birçok ülkede keskin artışlar gözlemlendiğini aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketleri hassas verilerini korumaları konusunda uyarıyor. Son yıllarda ortaya çıkan Covid temalı siber saldırıların, kimlik avı dolandırıcılıklarının 7,2’sini oluşturduğunu aktaran Günal, hassas verilerini korumak isteyen kullanıcı ve şirketlerin alması gereken önlemleri 4 adımda paylaşıyor.

 

1. Hızlı raporlama alın. E-posta kutularına gelebilecek sahte içerikleri tanıyarak süzgeçten geçiren ve potansiyel risklere karşı hızlı rapor gönderecek bir filtre sistemi düzenlenmeli. Riskli e-postalar spam kutusuna taşınmalı ya da püskürtülmeli.

 

2. Kullanılan sitelerin güvenliğinden emin olun. Hesaplara gelen ve filtrelemeyi aşan e-postalar arasında çeşitli link ve bağlantılar olabilir. Bu linklere tıklarken URL’nin “https” ile başladığından, adres çubuğunun yakınlarında ise kapalı bir kilit simgesi olduğundan emin olunmalı. Sitenin güvensiz olabileceğine dair herhangi bir uyarı aldıktan sonra siteye kesinlikle girmeye çalışılmamalı, ayrıca kötü niyetli görünen sitelerden dosya indirmemeye özen gösterilmeli.

 

3. Direnç yazılımı oluşturun. Hackerlar hassas verilere ulaşmak için en az dirençli yolu seçerler. Bu yol, başlatılan saldırıyı ilerletmek ve yol boyunca herhangi bir güvenlik açığından faydalanmak için kullanılır. Dolayısıyla kimlik avı saldırılarına karşı çift faktörlü koruma yöntemlerinden yararlanılmalı ve kurulacak koruyucu sistem yazılımı, gelebilecek saldırılara dirençli olmalıdır.

 

4. Çalışanlarınızı bilgilendirin. Kimlik avı dolandırıcıları, hassas şirket verilerine bir çalışanın verileri üzerinden ulaşabilir. Dolayısıyla şirketin tüm çalışanlarına kötü amaçlı yazılımlar konusunda siber güvenlik eğitimleri verilmeli.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Consus Enerji’nin gelirleri 2022 yılı ilk çeyreğinde 135 milyon TL’yi aştı – Ulusal24.com

Consus Enerji’nin gelirleri 2022 yılı ilk çeyreğinde 135 milyon TL’yi aştı – Ulusal24.com

Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve dağıtık enerji alanındaki öncü firmalarından olan ve Global Yatırım Holding iştiraki Consus Enerji 2022 yılı ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 75 artırarak 135 milyon TL’nin üstüne çıkaran Consus Enerji FAVÖK’ünü de yüzde 36’lık artışla 33 milyon 669 bin 620 TL’ye çıkardı. 

 

İlk çeyrek sonuçları hakkında konuşan Consus Enerji Genel Müdürü Atay Arpacıoğulları, “Emtia fiyatlarında küresel ölçekte kısa bir sürede gerçekleşen artışların, enerji piyasasındaki dengeleri bozduğu ve öngörülebilirliği oldukça azalttığı bir dönemden geçiyoruz. Arz güvenliğinin daha fazla öne çıktığı bu dönemde, yenilenebilir enerji ve dağıtık enerji santrallerimizle üretimlerimize devam wettik ve 2022 yılının ilk çeyreğindeki gelirlerimizi ve faaliyet kârımızı geçen yılın aynı dönemine göre artırdık. Üretim portföyümüzü büyütmek için de çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.” dedi.

 

Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve dağıtık enerji alanındaki öncü firmalarından olan Consus Enerji’nin gelirleri 2022 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 75 artarak 135 milyon 32 bin 935 TL’ye ulaştı. Şirketin Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar’ı (FAVÖK) ise yüzde 36’lık artışla 33 milyon 669 bin 620 TL’ye yükseldi. Ağırlıklı olarak kurdaki artış kaynaklı oluşan kur farkı giderleri ve faiz maliyetlerindeki yükseliş sebebiyle finansman giderlerinde görülen artış sonucu net karı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46’lık düşüşle 984 bin 483 TL olarak gerçekleşti. 

 

Biyokütlenin faaliyet kârlılığı yüzde 100 arttı

Biyokütle iş kolundaki büyüme yılın ilk çeyreğinde de devam etti. 2022’nin ilk üç ayında gelirlerini bu iş kolunda yüzde 79’luk artışla 82 milyon 372 bin 439 TL’ye çıkaran Consus Enerji, bu iş kolu özelinde FAVÖK’ünü de yüzde 100’lük artışla 20 milyon 598 bin 99 TL’ye çıkardı. 

Güneş enerjisi iş kolunda da gelirlerini yüzde 51 artırarak 5 milyon 861 bin 768 TL’ye çıkaran Consus Enerji, FAVÖK’ünü de yine yüzde 51’lik artışla 5 milyon 311 bin 208 TL’ye ulaştırdı.

Dağıtık Enerji alanındaki hizmet satış miktarları sanayi şirketlerine getirilen doğalgaz kısıtlamaları sebebiyle geçen yılın aynı dönemine göre azalış gösterse de elektrik fiyatlarındaki yükseliş ile birlikte gelirler yılın ilk çeyreğinde yüzde 68’lik artışla 40 milyon 46 bin 620 TL’ye yükseldi. Enerji hizmet satış miktarlarındaki zorunlu azalış sonucu, bu iş kolu faaliyetlerinden elde edilen FAVÖK geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azalarak 11 milyon 307 bin 141 TL seviyesinde gerçekleşti.

 

‘Kısıtlamaların kalkması gelecek dönem için motive edici’

Şirketin 2022 yılı ilk çeyreğindeki finansal ve operasyonel performansını değerlendiren Consus Enerji Genel Müdürü Atay Arpacıoğulları “Emtia fiyatlarında küresel ölçekte kısa bir sürede gerçekleşen artışların, enerji piyasasındaki dengeleri bozduğu ve öngörülebilirliği oldukça azalttığı bir dönemden geçiyoruz. Arz güvenliğinin daha fazla öne çıktığı bu dönemde, yenilenebilir enerji ve dağıtık enerji santrallerimizle üretimlerimize devam ettik ve 2022 yılının ilk çeyreğindeki gelirlerimizi ve faaliyet kârımızı geçen yılın aynı dönemine göre artırdık. Üretim portföyümüzü büyütmek için de çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Bu kapsamda Aydın ve Mardin’de bulunan biyokütle santrallerimize yardımcı kaynak olarak kuracağımız güneş santrallerinin yatırımına başlamayı ve yılın ikinci yarısında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Aynı zamanda dağıtık enerjide yapacağımız yeni anlaşmalarla kurulu kapasitemizi artırmayı amaçlıyoruz. Bilindiği üzere Şirketimiz ikinci çeyrekten itibaren Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Halka arzdan elde etmiş olduğumuz gelirlerin ve yeni ortaklarımızın da katkısıyla gelecek dönem için en önemli hedeflerimiz sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve güçlü bir bilanço ile değer yaratmak olacak” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Seal Scan Uygulamasıyla Akıllı Telefonlar Üzerinden Ürün Güvenlik Kontrolü Yapılabiliyor – Ulusal24.com

Seal Scan Uygulamasıyla Akıllı Telefonlar Üzerinden Ürün Güvenlik Kontrolü Yapılabiliyor – Ulusal24.com

Bayer, sürdürülebilir üretim için teknolojik çözümler sunmaya devam ediyor.
Bayer, üreticiler ve tarım profesyonellerine özel geliştirdiği Seal Scan uygulaması ile kendi ürün gamında yer alan bitki koruma ürünlerinin orijinal olup olmadığının kontrol edilmesini sağlıyor.
Seal Scan uygulaması, Google Play ve App Store üzerinden ücretsiz olarak cep telefonlarına indirilebiliyor.

 

Bayer, zirai bayilerden satın alınan Bayer bitki koruma ürünlerinin orijinal olup olmadığının anlaşılmasına olanak sağlayan Seal Scan uygulamasını Türkiye’deki üreticilerin ve tarım profesyonellerinin kullanımına sundu. App Store ve Google Play üzerinden ücretsiz bir şekilde indirilebilen Seal Scan uygulaması ile üreticiler, satın aldıkları bitki koruma ürünlerinin orijinalliğini teyit etme fırsatı yakalıyor. 

 

Seal Scan, son yıllarda üreticilerin ve bitki koruma ürünleri bayilerinin yasa dışı ve sahte bitki koruma ürünlerinin kullanılmasına ve bu ürünlerin üretime ciddi zarar vermesine yönelik şikayetleri göz önünde bulundurularak geliştirildi. Orijinal ürünlerin kullanılmasının bitki sağlığının yanı sıra insan ve çevre sağlığı açısından da son derece önemli olduğunun farkındalığıyla hareket eden Bayer, Seal Scan uygulaması ile sürdürülebilir tarımsal üretime ve çevreye destek olmaya devam ediyor. 

 

Orijinallik kontrolü artık telefondan yapılabiliyor

 

Üreticiler ve tarım profesyonelleri Seal Scan uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek, satın aldıkları Bayer ürününün kapağında buluna QR kodunu uygulamaya taratarak orijinallik kontrolü yapabiliyor. Söz konusu ürün orijinal ise ekranda “güvenli” sayfası beliriyor ve üreticiler geçerli karekoda sahip ürünü güvenle kullanmaya başlayabiliyor. Ürünün sahte olma riski bulunuyorsa uyarı bildirimi alan üreticilerin Bayer bölge satış temsilcisiyle iletişime geçmesi gerekiyor. 

 

Yetkili bayilerden alışveriş yapılmalı

 

Bayer, yasa dışı ve sahte bitki koruma ürünlerinin önüne geçilebilmesi için üreticilerin yetkili bayilerden alışveriş yapmasının önemine dikkat çekti. Bunun yanı sıra ürünün üzerinde bulunan hologramlı etiketin yırtık olmadığına da dikkat edilmesi gerekiyor. Kontrol işlemini hızlı bir şekilde, teknolojiyi kullanarak yapmayı tercih edenler ise ürünleri ücretsiz Seal Scan uygulamasıyla taratarak, “güvenli” bildirimi veren ürünleri tarlalarında güvenle kullanabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Lastik aşınması akıllı sensörler ile ölçülüyor – Ulusal24.com

Lastik aşınması akıllı sensörler ile ölçülüyor – Ulusal24.com

Üstün performanslı lastik markaları Dunlop ve Falken ile lastik sektörünün öncüsü Sumitomo Rubber Industries, lastiğin dahili enerji üretim teknolojisini kullanarak, aşınma sürecinin önceden görülebildiği yeni bir teknoloji geliştirdi. Söz konusu teknoloji sayesinde sensörler kullanılarak temas alanına ulaşılıyor ve lastiğin yıpranma durumu ölçülebiliyor.

 

Dunlop ve Falken markalı yüksek performans lastikleriyle sektöre öncülük eden Sumitomo Rubber Industries, herhangi bir bataryaya ihtiyaç duymadan lastiğin dönüş enerjisiyle çalışan ve lastiğin aşınma verilerini toplayabilen yenilikçi bir lastik sensör teknolojisini duyurdu. Kansai Üniversitesi’nden Prof. Hiroshi Tani ile geliştirilen teknoloji sayesinde lastiğe yerleştirilen ve enerjisini kendi üreten sensörler kullanılarak lastik verilerine ulaşılıyor ve lastiğin yıpranma durumu ölçülebiliyor.

 

Bu yeni gelişme sonucunda, yolla temas halinde olan lastiğin her dönüşüyle birlikte her bir enerji toplayıcılı sensör, elde ettiği ‘gerilim dalga formu dataları’ ile ‘ekipman voltaj seviyesi’, ‘dönüş döngüsü’ ve ‘lastiğin temas alan uzunluğunu’ ölçebiliyor. Bu ölçümler sayesinde lastiğin yıpranma seviyesi tahmini olarak öngörülüyor.

 

Kendi Enerjisini Üreten Sensör Teknolojisi 

Dunlop ve Falken lastik markalarının üreticisi Sumitomo Rubber Industries, daha önce duyurduğu kendi enerjisini toplayabilen sensör teknolojisini genişlik temelinde iyileştirerek temas alanı datalarını toplayarak, lastiğin temas alanı ve aşınmasının ölçümlenebileceği şekilde geliştirdi. Şirketin lastiklerle ilgili geliştirdiği çözümler, gelecekte lastik geliştirme çalışmalarında kullanılabilecek know-how verisi de sağlayacak.

 

Sumitomo Rubber Grubu; geçtiğimiz yılın ağustos ayında ortaya koyduğu uzun vadeli sürdürülebilirlik politikası olan ‘Gelecek için Mücadelelerimizi Sürdürme 2050’nin ile çevre, sosyal ahenk ve yönetimle ilgili acil hususları çözmek için aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Şirket, motorlu araçların dönüşümü sürecine aktif katkı sağlamak adına daha fazla sürüş güvenliği ve daha az çevresel etki için yenilikçi çözümler üretmeye devam ediyor.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Hibrit Çalışmadaki Siber Güvenlik Açığı Birleşik Siber Güvenlik Çözümleriyle Kapanabilir – Ulusal24.com

Hibrit Çalışmadaki Siber Güvenlik Açığı Birleşik Siber Güvenlik Çözümleriyle Kapanabilir – Ulusal24.com

UZAKTAN ÇALIŞMA KÖTÜ AMAÇLI YAZILIM SALDIRISINA MARUZ KALMA RİSKİNİ 3,5 KAT ARTIRDI!

 

Covid-19 ve uzaktan çalışma modeli kötü amaçlı yazılım saldırılarına maruz kalma riskini önemli ölçüde artırmaya devam ediyor. Özellikle uzaktan çalışma modeline geçişle birlikte kötü amaçlı yazılım saldırılarında 3,5 kat artış yaşandığını aktaran WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, kötü amaçlı yazılımların çoğunun geleneksel sistemlerin uç noktalarına kolaylıkla ulaştığına dikkat çekiyor.

 

Hem BT çalışanları hem de onları istihdam eden şirketlerin hibrit çalışma ortamlarından yararlanmak istemesi şaşırtıcı olmamalıdır. PwC tarafından yapılan araştırmaya göre, ankete katılan şirketlerin 66’sı çalışanlarına daha fazla iş esnekliği sunacaklarını dile getiriyor. Kurumsal ağlara uzaktan erişimden kaynaklanan güvenlik zorluklarını ele aldıkları son güvenlik raporuna dikkat çeken WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, uzaktan çalışma modeline geçişle birlikte kötü amaçlı yazılım saldırılarında 3,5 kat artış yaşandığını, birleşik bir güvenlik sistemi kullanılmaz ise kötü amaçlı yazılımların çoğunun uç noktalara kolaylıkla ulaşabileceğini aktarıyor.

 

Birleşik Güvenlik Platformu ile Siber Saldırılardan Korkmayın!

 

Uzaktan çalışma modeli gerekli siber güvenlik önlemleri alınmadığında ne yazık ki çalışanları ve şirket verilerini açık hedef haline getiriyor. Artan siber saldırılara karşı da şirketler, verilerini korumak için çeşitli siber güvenlik çözümlerinin arayışına giriyor. WatchGuard’ın Birleşik Güvenlik Raporuna göre, uzaktan çalışma modeli kötü amaçlı siber saldırı oranı 3,5 kat artırdı. Genellikle uzaktan çalışma modeli için altyapıya sahip olmayan şirketler siber saldırılardan olumsuz etkileniyor açıklamasında bulunan WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, şirketlerin bir birleşik güvenlik platformuna sahip olması gerektiğini ve uç noktaları korumanın önceliklendirmesi gerektiğinin altınız çiziyor.

 

Uç Noktaları Korumak Şirketlerin Öncelikleri Arasında Olmalı!

 

Siber güvenlik tehditleri son zamanlarda sıklıkla değişirken uç nokta güvenliği de devamlılığını giderek artıran unsurlardan birini oluşturuyor. Aslında hackerler gelişiyor, sistemler güncelleniyor ve korunuyor ama değişen şey, saldırganların uç noktaları nasıl tehlikeye attığı oluyor. Hackerlerin günümüzde gerekli çözümleri uygulamayan birçok şirkete yakalanmadan uç noktalara eriştiğine ve tüm siber güvenlik korumalarını altüst edebildiğine dikkat çeken Ülke Yusuf Evmez, yine burada kilit noktanın kimlik avı ile başladığına ve bununla ilişkili hackerlerin uzaktan erişim sağlayabildikleri trojanlarla sistemlere sızabildiklerini aktarıyor. Şirketlerin bu aşamada uç nokta tespit ve yanıt hizmetlerinden faydalanması gerektiğini belirten Evmez, WatchGuard EPDR ve EPP çözümleri sayesinde şirketlerin, çeşitli güvenlik açığından yararlanan, bilinen veya bilinmeyen herhangi bir çeşit truva atı veya kötü amaçlı yazılıma karşı korunduğunu, çalışanlar kimlik avı içeren e-postayı açıp belgeler indirseler bile herhangi bir zarar ile karşılaşmadığını aktarırken, çok faktörlü kimlik doğrulama çözümleri ile daha da güvenli hesaplara ve erişim süreçlerine sahip olduklarını dile getiriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

USB Belleklerden Silinen Veriler Kurtarılabilir mi – Ulusal24.com

USB Belleklerden Silinen Veriler Kurtarılabilir mi – Ulusal24.com

USB BELLEK VERİLERİNDE KAYIPLARI ÖNLEMENİN 4 ADIMI 

 

USB bellekler, kolay taşınabilirlikleri ile veri depolama konusunda oldukça kullanışlı cihazlardır. Ancak bazen küçük hatalar bellekte saklanan önemli verilerin silinmesine ya da bozulmasına yol açabiliyor. Fiziksel olarak belleğe erişilebildiği sürece verilerin kurtarılabileceğini aktaran Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, kullanıcıların USB bellek kullanırken veri kaybı yaşamamaları için önerilerde bulunuyor.

 

Küçük boyutları ile kolay taşınabilir olan USB bellekler, farklı bir güç kaynağına gereksinimleri olmadan çalışabildikleri için yaygın olarak kullanılıyor. Veri depolama için oldukça kullanışlı olan bu cihazlar, bazen ufak hatalarla tüm verilerin kaybedilmesine de sebep olabiliyor. USB içindeki veriler yanlışlıkla silinebiliyor, çalışır haldeyken çıkarılması ile veriler kaybolabiliyor ya da biçimlendirme hataları görülebiliyor. Bunların yanında yetkisiz kişilerin USB belleğe ulaşması yoluyla da veriler için risk durumu oluşma ihtimali çok yüksek. Fiziksel olarak belleğe erişilebildiği sürece verilerin kurtarılabileceğini aktaran Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, USB bellek kullanımında önemli bazı noktalara dikkat çekiyor.

 

Kullanması Kadar Zarar Görmesi de Kolay

 

USB’lerin kullanımlarının oldukça kolay olması, olumsuz sonuçlar doğurabilecek hataların yapılmasını da kolaylaştırıyor. Bellek üzerindeki işlem bittiği anda belleğin bağlantısını kesmek gibi sıradan bir hata, verilerin bozulmasına veya sürücüden silinmesine neden olabiliyor. Fakat dahili sürücülerde bir dosya silindiğinde sürücüden tamamen kaldırılmaz, bunun yerine önemsiz bir veri olarak işaretlenir ve saklanmaya devam eder. Bellek saklama alanı dolduğunda silindiği zannedilen verilerin üzerine yeni dosyaların işlenmeye başladığını ve bu süre içerisinde üzerine işlenmeye başlamadan silinen verilerin kurtarılabileceğini belirten Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, USB bellek kullanıcılarının veri kaybı yaşamadan almaları gereken 4 önlem adımını paylaşıyor.

 

1. Hemen çekip çıkartmayın.  USB bellek kullanırken en sık yapılan ve çoğu zaman veri kaybına neden olan hata, bellek içinde yapılan işlem bittiği anda çekip çıkartmaktır. Bu hata, henüz aktarılmamış verilerin ortadan kaybolmasına neden oluyor. Dolayısıyla çekip çıkartmadan önce işlem bittiyse “çıkart” komutu tamamlanarak bağlantı kesilmeli.

 

2. Kullanıcı izinlerini ve şifreleri düzenleyin. USB belleklerin ve saklanan verilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesini engellemek için kullanıcı izinleri sınırlandırılmalı ve şifrelenmeli. Kötü amaçlı kullanımlara engel olmak için bellekleri şifrelemek basit görünen fakat etkili bir yöntemdir.

 

3. Ortak kullanılan bilgisayarlara dikkat edin. Kullanıcılar ihtiyaç anlarında bellekleri başka bilgisayarlarda kullanmaktan çekinmiyor. Ancak özellikle internet cafe, otel, kütüphane gibi ortak alanlarda bulunan bilgisayarlarda USB bellek kullanımı, verileri risk altında bırakıyor. Bilgisayardaki bir virüs ya da güvenli olmayan herhangi bir kaynaktan indirilmiş bir dosya veya program, USB diskteki verileri bozabiliyor.

 

4. Rutin tarama yapın. USB belleklerde düzenli yapılan veri taraması, veri kayıplarının yaşanmaması için oldukça önemli bir adım. Bellekte bulunan tüm dosyalar silinecekse format atmak en iyi bir çözümdür. Ayrıca tehdit oluşturan unsurlara karşı bilgisayarda bir güvenlik çözümünün kullanılması da faydalı olacaktır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Ticaret Savaşlarında Doğru Bütçe ve Hedef Kitleyi Belirleyen Markalar Bir Adım Öne Çıkıyor – Ulusal24.com

Ticaret Savaşlarında Doğru Bütçe ve Hedef Kitleyi Belirleyen Markalar Bir Adım Öne Çıkıyor – Ulusal24.com

Açılan yeni şirket sayısı yılda 100 bin bandını aşarken, e-ticarette ciro 380 milyar TL’yi geçti. Markalar arası Influencer marketing rekabeti kızıştı; yüz binlerce TL’lik bütçelerle en etkin kampanya için sosyal medya ünlülerinin kapısı çalınıyor fakat kampanyadan kârlı çıkmak ancak doğru pazarlama stratejisi ile mümkün. Digital Exchange’in pazarlama ekibi markalara “Hedef kitle tespiti, bütçe yönetimi ve doğru Influencer şirkete müşteri kazandırır, ciroyu artırır ve bilinirliği yükseltir” önerilerinde bulundu. 

 

Türkiye, küresel sistemi etkisi altına alan salgın döneminde ekonomisini büyüten nadir ülkeler arasında yer aldı. 2020’de 90 binin üzerinde ve 2021 yılında ise 100 bini aşkın işletme faaliyete geçti. Kuruluşların ticari faaliyetteki ilk tercihinin e-ticaret ve online satış alanı olmasıyla birlikte elde edilen ciro 381 milyar TL’ye ulaşırken, bu noktada ciddi bir rekabetin de önü açıldı. 2021 pazarlama bütçelerinde aslan payını bir önceki yıla göre yüzde 42 yükselen ve 7.9 milyar TL’yi aşan dijital reklamlar aldı. Kaydedilen artışta Türkiye’de internet kullanım süresinin günlük 8 saati geçerek Avrupa’da ilk sırada yer alması ve 60 milyona yaklaşan Instagram, Facebook, YouTube, TikTok, Twitter ve LinkedIn gibi sosyal medya platformu üyelik sayısının payı büyük oldu. Öte yandan dijital pazarlama için markalar rekabeti de göz önünde bulundurup ciddi bütçeler ayırmasına karşın Influencer kampanyalarının patlama yaşadığı 2021’de sadece bütçesini doğru kullanan ve hedef kitlesini belirleyen çalışmalarda istenilen sonuçlara ulaşıldı. Marka yaratımı, e-ticaret ve pazar yeri yönetimi, kişiye özel marketing ve dijital kampanyalar konusunda 124 ülkede faaliyet gösteren Digital Exchange’in uzman ekibi, markalara performansı artıracak dijital marketing çalışmaları konusunda bir dizi öneride bulundu. 

 

Doğru Seçimler Kazandırıyor

Dijital marketingde ilk kuralın hedef kitleyi belirlemek olduğu vurgusunu yapan Digital Exchange’in pazarlama ekibi, şu bilgileri verdi: “Bir marka için marketing yaparken ilk halledilmesi gereken soru, hedef kitleyi belirlemektir. Bunu bir gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek olarak görebilirsiniz. Eğer baştan hata yapılırsa, tüm sistem hatalı yürür ve istenilen sonuç elde edilemez. O nedenle bir markaya düşen sorumluluklar şunlardır:  

 

Marketing yapacağı ürün ve hizmeti doğru seçmeli
Bu ürün ve hizmeti hangi kitleye sunacağını belirlemeli
Hedef kitlenin alım gücünü ve satın alma arzusunu ölçmeli
Kitlenin kanaat önderi olarak göreceği Influencer seçilmeli
Influencer’ın kitleye tam olarak sesleneceği kampanya içeriği tespit edilmeli
Kampanya doğru sosyal medya alanında, doğru zamanda faaliyete geçmeli
Kampanya ile marka bilinirliğinin mi artır artırılacağı, ürün satışına mı yöneleceği bilinmeli
Gerçekleşen marketing sonuçları analiz edilmeli ve ileriki kampanyalar için kullanılmalı.”

 

Başarılı Kampanya Tıklama Bedelini Cirodan Çıkarır

Bütçesi doğru kullanılmış bir kampanyanın en önemli belirtecinin “pazarlama kampanyasındaki bir tıklama bedelinin, o ürünü satın alma bedelinden daha düşük olması” diye tanımlayan Digital Exchange ekibi, markalara şu önerilerde bulundu: “Pazarlama çalışması yaparken, bütçeyi doğru tespit etmek çok önemlidir. Dünyanın en çok kazanan ve en ünlü sosyal medya ünlüsü Manchester Unıted’de forma giyen Cristiano Ronaldo’dur. Instagram’da 434 milyon takipçisi bulunan ünlü futbolcu, bir paylaşımı 1.6 milyon dolar yaklaşık 24 milyon TL talep ediyor. Türk markası olarak Ronaldo’nun hikayesi ya da paylaşımında yer almak için bu bütçeyi bulabilirsiniz; fakat satacağınız hizmet ve ürününüz Ronaldo’nun paylaşımında sitenize yapılacak tıklamadan gelecek satış oranını karşılamazsa, o zaman zararda olacaksınız. Bir Influencer için 100 bin TL’lik bir bütçe ayırırsanız ve karşılığında 40 bin TL’lik bir ciro elde ederseniz, kampanyadan 60 bin TL’lik bir zararla ayrılmış olursunuz. Ama kampanya karşılığında 250 bin TL’lik satış elde ederseniz, bu size tıklanma başına 15 TL’lik bir kâr getirmiş olur. Markaya yarar getiren kampanya da böyle bütçelendirilir. O nedenle profesyonel ekiplerle Influencer kampanyası yapmak daima markalara artı değer sağlar.”

 

Müşteriyi Tanıyan Şirketlerin Yolu Açık

Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk, şirketlerin Influencer marketing yapmadan bilinirlik ve satış oranlarını artıramadıklarını, bu nedenle de Influencer marketing’in dünyada en hızlı yükselen dijital pazarlama trendi olduğunu belirtti. “Kampanya yaparken profesyonellerle çalışmak bütçenin her kuruşunun markaya geri dönüşünü sağlar. Bu alanda yapılacak çalışma için mutlaka Influencer’ın etkileşim oranı, daha önce yaptığı kampanyalardaki başarısı, kitlesi üzerindeki satışa dönük etkisini bilmek gerekir” diyen Pamuk, şu bilgileri verdi: “Influencer marketing ise son dönemde reklam ve pazarlamanın en önemli unsurlarından biri haline geldi. Müşteriler takip ettikleri hayran oldukları ünlüler gibi giyinmek ve onları kullandığı ürünleri edinmek istiyorlar. Bu trend için firmalar da yoğun bir arayış içinde. Biz de ajans olarak etnik pazarlama ve demografik analiz ile markaların doğru hedef kitlesine hitap eden Influencer’ı buluyoruz. Böylece büyük bütçeler ile değil doğru strateji ile oluşturulan reklamlar ile iş ortaklarımıza en yüksek verimde kâr sunmuş oluyoruz.”

 

En Uygun Mecrayı Seçmek Önemli

Bir marketing ajansı için en önemli konunun markaya-ürüne-hizmete en uygun Influencer seçimini yapmak olduğunu kaydeden Pamuk, şöyle konuştu:

 

“Pazarlama çalışması yapmak için bütçeniz var. Bu bütçe ilk baştaki hedefiniz için yeterli mi? Pazarlama çalışması bu soruya yanıtla başlar. Dolasıyla en uygun bütçe tanzim edilir. Ardından hangi mecralarda pazarlama çalışması yapılacağına karar verilir. Bu soruya da yanıtı, hedef kitlenin nerede bulunacağı sorusu verir. 50 yaş ve üzeri hedef kitleniz ise doğru mecra Facebook’tur. Z kuşağı kampanyası yapacaksanız TikTok ve Instagram’da olmalısınız. Yüksek ücret gerektiren bir ürün ve hizmet satıyorsanız, tüm detaylarını bildirmek üzere YouTube’da bir kampanya düzenlemelisiniz. Markanın rakip markalarla arasında bilinirlik ve kalite farkına yönelik bir hedefiniz varsa o zaman mecranız LınkedIn olmalı. Dolayısıyla her mecranın Influencer kullanımı ayrıdır. Burada devreye dijital ajansın becerisi, ekibinin profesyonelliği ve deneyimi girer. Ajansınız ne kadar yetkinse, kampanyanız da o derece başarıya ulaşır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com