Siber güvenlik uzmanları, bilgi eksikliğinin iş yerinde hatalara yol açtığını itiraf ediyor

Siber güvenlik uzmanları, bilgi eksikliğinin iş yerinde hatalara yol açtığını itiraf ediyor

Kaspersky tarafından yaptırılan yeni bir küresel araştırmaya göre, son iki yıldaki tüm siber olayların yaklaşık üçte ikisine insan hataları neden olurken, siber güvenlik uzmanlarının %50’sinden fazlası kariyerlerinin başlarında teorik veya pratik bilgi eksikliği nedeniyle hata yaptıklarını kabul ediyor. Bu tür hataları kabul eden katılımcıların oranı, bu alanda iki ila beş yıllık deneyime sahip olanlar arasında yaklaşık %60’a yükseliyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde tüm katılımcıların %43’ü bu tür hatalar yaptığını itiraf ediyor.

Kaspersky’nin yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre, son iki yılda kuruluşlar nitelikli siber güvenlik personeli eksikliği nedeniyle en az bir siber olay yaşadı. Daha nitelikli siber güvenlik personeli tedarik etmek bu sorunun üstesinden gelmek için çözümlerden biri olsa da, dünya çapındaki işletmeler bilgi güvenliği (InfoSec) profesyonellerinin eksikliğiyle karşı karşıya. Mevcut tahminlere göre, siber işgücü açığı yaklaşık 4 milyonu buluyor.

Siber güvenlik becerilerindeki genel boşluk, endüstride yeni başlayan birçok kişinin pratik ve teorik bilgi eksiklikleriyle başa çıkması gerektiği gerçeğiyle birlikte geliyor. Bu da başlangıçta zorluklar yaşamalarına ve işlerinde hatalar yapmalarına neden oluyor. META bölgesindeki InfoSec profesyonellerinin kariyerlerinin başlarında yaptığı en yaygın hatalardan bazıları, zayıf veya tahmin edilebilir şifrelerin kullanılması (%52), kimlik korumasının uygulanmaması (%48), güncellenmemiş güvenlik önlemlerinin kullanılması (%35) olduğu görülüyor. Önemli verilerin yedeklerinin alınmaması (%34), siber güvenlik uzmanlarının kariyerlerinin başında yaptığı yaygın bir hata olarak ortaya çıkıyor.

Siber güvenlik uzmanları, sektöre giriş yaptıklarında gerekli beceri setine ve uygulamalı deneyime sahip olmadıklarını kabul ederken, bazıları kariyerlerine hız kazandırmak için ek zorluklara işaret etdiyor. Siber endüstrinin sürekli olarak işgücü açığı bildirmesine rağmen, katılımcıların %34’ü bir InfoSec rolü için seçilmeden önce üç veya daha fazla başarısız mülakat geçirdiklerini iddia ediyor. META bölgesinde, işlemler daha sorunsuz olup, sadece %21’i mülakatlardan birden fazla veya iki kez geçmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. 

Kaspersky İnsan Kaynakları Müdürü Marina Alekseeva, “Resmi eğitim programlarının sektördeki gelişmelere ayak uydurmakta zorlandığı bir sır değil ve bu durum özellikle siber güvenlik alanı için geçerli” diyor ve ekliyor: ” Piyasadaki birçok çalışanın sınırlı pratik becerilere veya bilgi eksikliklerine sahip olabileceği gerçeği, akran öğrenimine odaklanan kapsamlı bir işe alım sürecinin önemini vurguluyor ve şirketlerin çalışanlarının becerilerini geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerektiği anlamına geliyor. Kaspersky için çalışanlar en değerli varlıklardır, bu nedenle şirketin kurumsal personelinin eğitimine sürekli yatırım yapıyor, çalışanların yeteneklerini geliştiriyor ve bir öğrenme ve sürekli gelişim kültürünü teşvik ediyoruz. Ayrıca BT profesyonelleri için sektör lideri bireysel ve kurumsal eğitim kursları sağlayarak mevcut siber güvenlik yetenek açığının kapatılmasına katkıda bulunuyoruz.”

InfoSec profesyonelleri kendilerini rahat hissetmiyor

Siber güvenlik uzmanlarının sektöre katıldıklarında karşılaştıkları ilk zorluklar, dünya genelindeki InfoSec profesyonellerinin neredeyse yarısının (%46) ve META bölgesindeki her üç kişiden birinin (%32) ilk siber güvenlik rollerinde kendilerini rahat hissetmelerinin neden bir yıldan fazla sürdüğünü açıklayabiliyor. Katılımcıların %31’i işlerini bir ya da iki yıl içinde kavramayı başarırken, katılımcıların %9’u bu sürecin iki ila üç yıl, %6’sı ise üç yıldan fazla sürdüğünü belirtiliyor. META’da ilgili rakamlar %21, %7 ve %4.

Raporun tamamına ve siber güvenlik uzmanlarının eğitim geçmişlerine ve kariyerlerinde karşılaştıkları ilk zorluklara ilişkin daha fazla bilgiye bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaspersky, bilgi açığının üstesinden gelmek ve siber güvenlik iş gücünün iş akışına daha sorunsuz bir şekilde entegre edilmesini sağlamak için hem önleyici hem de reaktif bir dizi önlem öneriyor:

1. Eğitim düzeyinde, eğitim programları güncellenmeli ve daha esnek ve çevik hale gelmelidir; bu da sektördeki oyuncular ve uzmanlarla işbirliği yapılarak sağlanabilir. Kaspersky, üniversiteler için siber güvenlik uzmanlığını entegre eden, program katılımcılarına derslere, eğitim oturumlarına ve en son teknolojilere erişim sunan özel bir program (Kaspersky Academy Alliance) yürüterek bu sürece katkıda bulunuyor.

2. Siber güvenlik alanına katılmayı planlayanlar, bir bilgi güvenliği veya araştırma ve geliştirme departmanında staj yaparak gerçek hayattaki siber güvenlik senaryolarının ele alınması konusunda deneyim kazanabilirler. Pratik becerileri artırmak için bir diğer fırsat da uluslararası yarışmalara veya Capture the Flag etkinliklerine katılmaktır. Kaspersky’nin LinkedIn sayfasındaki haberleri takip ederek şirketin staj programındaki açık pozisyonları ve Secur’IT Cup öğrencileri için düzenlenen küresel yarışmayla ilgili güncellemeleri ilk öğrenen siz olun.

3. İşletmeler, kurumsal personelleri için beceri geliştirme programlarına yatırım yaparak yeni bilgi ve beceriler edinmelerine ve rekabetçi kalmalarına yardımcı olabilir. Kaspersky, bilgi güvenliği profesyonelleri için hem bireyler için profesyonel eğitim hem de kurumsal eğitim sunan çok çeşitli özel eğitim programları sağlar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Yakın zaman önce yapılan bir Kaspersky araştırması, şirketlerin %50’sinden fazlasının altyapılarında Yapay Zeka (AI) ve Nesnelerin İnternetini (IoT) kullandıklarını ortaya koydu. Ayrıca şirketlerin %33’ü bu birbirine bağlı teknolojileri önümüzdeki iki yıl içinde benimsemeyi planlıyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde katılımcıların %55’i yapay zekâyı uygulamaya koymuş durumda ve %34’ü önümüzdeki dönemde bunu yapmayı planlıyor. Nesnelerin İnterneti ise kuruluşların %44’ünde kullanılıyor ve %45’i bunu ilerde kullanmayı planlıyor. Uzmanlar, işletme sahiplerinin kendilerini güvence altına almak için doğru niteliklere sahip siber güvenlik çözümlerine sahip olmalarını tavsiye ediyor.

Birbirine bağlı teknolojiler, internete ve birbirine bağlı cihazların, sistemlerin ve uygulamaların büyüyen ağını simgeliyor. Bunlar işletmeleri dönüştürerek daha fazla veri toplamalarını ve süreçleri otomatize etmelerini sağlıyor. Ancak bu teknolojiler işletmenin varlıklarını güvence altına alırken ve müşterileri korurken, yeni riskleri ve zorlukları da beraberinde getiriyor.

Kaspersky, şirketlerin birbirine bağlı teknolojilerin getirdiği zorlukların önüne geçmesine yardımcı olmayı amaçlayan ve siber güvenliğin bu yeni döneme nasıl uyum sağlaması gerektiğine ilişkin kritik soruları yanıtlayan “İş dünyasının geleceğini birbirine bağlamak” adlı bir çalışma gerçekleştirdi. Şirket bu amaçla Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika, Rusya ve Asya-Pasifik’ten 560 üst düzey BT güvenlik lideriyle anket yaptı.

Bu ankette Kaspersky, katılımcıların aşağıdaki teknolojiler hakkında ne düşündüğünü incelemeye çalıştı:

Yapay Zeka (AI), 
Nesnelerin İnterneti (IoT), 
Artırılmış gerçeklik (AR), Sanal gerçeklik (VR) ve dijital ikizler,
6G ve birleşik bulut ağları,
Merkezi olmayan uygulamaları, blok zinciri akıllı sözleşmelerini ve kullanıcı tarafından yönetilen verileri mümkün kılan Web 3.0,
İşbirliğine dayalı ortamlarda sorunsuz veri paylaşımına olanak tanıyan veri alanları.

Yükselen Teknolojilerin İşletmelere Etkisi

Araştırma, yapay zeka ve IoT’nin şirketlerin sırasıyla %54 ve %51’i tarafından halihazırda kullanıldığını ortaya koydu (META’da bu oranlar %55 ve %44). Her üç şirketten biri iki yıl içinde bu teknolojileri benimsemeyi planlıyor (META’daki şirketlerin %34’ü yapay zeka ve %45’i IoT kullanmayı planlıyor). Veri alanları işletmelerin %32’si tarafından kullanılıyor ve neredeyse yarısı (%49) yakın gelecekte bunları benimsemeyi planlıyor (META için oranlar %34 ve %45).

Birbirine bağlı diğer teknolojiler (dijital ikizler, AR, VR, web 3.0, 6G ve birleşik bulut ağları), ankete katılan her beş şirketten yalnızca biri (%20-21) tarafından kullanılıyor. Ancak katılımcıların %70’inden fazlası bunları yakında iş süreçlerine entegre etmeyi düşünüyor. META bölgesindeki rakamlar da benzer, sadece 6G ve birleşik bulut ağları biraz farklı. Katılımcıların %18’i bunları halihazırda kullanıyor, %80’i ise kullanmayı planlıyor.

Yapay Zeka, IoT ve Diğer Yenilikçi Teknolojilerin Güvenliği

Yapay zeka ve IoT çok yaygınlaştığı için yeni siber saldırı vektörlerine karşı savunmasız kalıyor. Araştırmaya göre kurumların %16-17’si yapay zeka ve IoT’nin korunmasının ‘çok zor’ veya ‘son derece zor’ olduğunu düşünürken (META’da %18 ve %16), yapay zeka kullanıcılarının sadece %8’i ve IoT sahiplerinin %12’si şirketlerinin tamamen korunduğuna inanıyor (META’da %9 ve %14).

Bununla birlikte, sonuçlardan da görüleceği üzere teknolojilerin uygulanması ne kadar az yaygınsa, şirketlerin bunları koruması o kadar zorlaşıyor. Bunun tersi de geçerli. Örneğin en az benimsenen AR/VR ve birleşik bulut ağları, siber savunma açısından korunması en zor teknolojilere karşılık geliyor ve şirketlerin %39-40’ı bunların güvenliğinin sağlanmasının zor olduğunu belirtiyor (META için %37-38).

Kaspersky Kurumsal Ürünler Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov, konuya ilişin şunları söylüyor: “Birbirine bağlı teknolojiler muazzam iş fırsatlarını beraberinde getirirken, aynı zamanda ciddi siber tehditlere karşı savunmanın zor olduğu yeni bir dönemi başlatıyor. Toplanan ve iletilen veri miktarının artmasıyla birlikte siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. İşletmeler kritik varlıklarını korumalı, birbirine bağlı ortamın genişlediği bir ortamda müşterilerinde güven oluşturmalı ve birbirine bağlı teknolojinin getirdiği zorluklarla mücadele etmek için yeni çözümleri kullanabilmek amacıyla siber güvenliğe yeterli kaynak ayrılmasını sağlamalıdır. Yapay zeka ve IoT’yi altyapılarına entegre eden işletmelerin, siber tehditleri erken aşamalarda tespit etmek ve etkili savunma sağlamak için bunları Konteyner Güvenliği ve Genişletilmiş Tespit ve Yanıt çözümleriyle koruması gerekiyor.” 

Birbirine bağlı teknolojilerin getireceği değişimin ölçeği göz önüne alındığında, kuruluşların bunları uygulamak ve korumak için uygun stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Kaspersky, araştırmanın bulgularına dayanarak kurumların birbirine bağlı teknolojileri korumaya hazır olmalarını sağlamak için dört etkili yol öneriyor:

1. Güvenli tasarım ilkelerini benimseyin. Siber güvenliği yazılım geliştirme yaşam döngüsünün her aşamasına entegre edin. Tasarımdan itibaren güvenli yazılım ve donanım, siber saldırılara karşı dirençli hale gelir ve dijital sistemlerin genel güvenliğine katkıda bulunur. Örneğin KasperskyOS tabanlı Cyber Immune çözümleri, şirketlerin tehdit yüzeyini en aza indirmesine ve siber suçluların başarılı bir saldırı gerçekleştirme kabiliyetini önemli ölçüde azaltmasına olanak tanır.

2. İşgücünüzü eğitin ve becerilerini artırın. Siber farkındalığa sahip bir kültür oluşturmak, çalışanların bilgi edinmesini ve bunları uygulamaya koymasını sağlayan kapsamlı bir strateji gerektirir. Kaspersky Expert eğitimi InfoSec uzmanlarınızın becerilerini geliştirebilir ve şirketinizi saldırılara karşı koruyabilir.

3. Siber güvenlik çözümlerinizi yükseltin ve Kaspersky Extended Detection and Response (XDR) gibi merkezi ve otomatik platformları kullanın. Şirketler birbirine bağlı teknolojileri benimsedikçe, birden fazla kaynaktan telemetri toplayıp ilişkilendirmelerine ve etkili tehdit tespiti ve hızlı otomatik yanıt sağlamalarına olanak tanıyan daha gelişmiş özelliklere sahip siber güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyarlar.

Birçok yapay zeka çözümü konteynerler üzerine inşa edildiğinden, bunların entegre edildikleri altyapıyı Kaspersky Container Security gibi şirketlerin geliştirme aşamasından operasyona kadar uygulama yaşam döngüsünün her aşamasında güvenlik sorunlarını tespit etmesine olanak tanıyan siber güvenlik ürünleriyle güvence altına almak önemlidir.

4. Regülasyonlara uyun. Siber güvenlik uygulamalarınızın değişen standartları ve yasal gereklilikleri karşılamasını sağlayarak yasal sorunlardan veya itibar kaybından kaçınmak için yasal düzenlemelere uyun.

Birbirine bağlı teknolojilere ilişkin ek bulguları içeren raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies’in tanıttığı sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayarı portföyü, kuruluşların yapay zekâ stratejilerini uygulamalarına ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı oluyor 

Dell Technologies, kuruluşları ve çalışan verimliliğini yapay zekâ çağına taşımak üzere tasarlanmış sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayar yelpazesini piyasaya sürüyor. Yeni Latitude dizüstü bilgisayarlar ve Precision mobil iş istasyonları serisiyle Dell, müşterilerine giriş seviyesinden ultra premium PC’lere ve iş istasyonu seçeneklerine kadar sektördeki en geniş AI PC yelpazesini sunuyor. Intel vPro® özellikli Intel Core Ultra işlemcilere sahip Dell ticari bilgisayarlar, yepyeni üretkenlik ve verimlilik seviyeleri sağlıyor. Bu sayede çalışanların elde ettiği avantajların başında şunlar geliyor:

Daha etkili iş birliği yapma: Otomatik çerçeveleme, arka plan bulanıklaştırma ve göz izleme gibi yapay zekâlı video konferans özellikleriyle çalışanlar, NPU aktarımı sayesinde Zoom araması yaparken yüzde 38’e kadar daha az güç tüketiyor.

Hibrit bir çalışma ortamında güvenle çalışma: Dell, güvenlik işlevlerini NPU aracılığıyla cihaza yüklemek için CrowdStrike ve Intel ile birlikte çalışıyor. Bu sayede daha kapsamlı tehdit tespiti sağlayarak müşterilerin kötü amaçlı siteleri ve güvenlik açıklarını bulut tabanlı çözümlere kıyasla daha az gecikmeyle hızlı bir şekilde tespit etmelerine yardımcı oluyor.
Daha hızlı içerik oluşturma: Yapay zekâ işlemlerini CPU, GPU ve NPU arasında dağıtarak kullanıcılar, Stable Diffusion ile beş katı hızda üretken yapay zekâ görüntüleri oluşturabiliyor. 
İş akışının içinde kalma: Yeni cihazlar, Windows 11’deki Copilot ve tek bir düğmeye dokunarak işleri daha kolay ve daha hızlı halletmeyi sağlayan özel bir Copilot tuşu ile birlikte geliyor.

 

 Hibrit çalışma çağı için yapay zekâlı bilgisayarlar 

Sinirsel işlem birimi (NPU) donanımlı yapay zekâ bilgisayar pazarının 2024’te yaklaşık 50 milyon adetten 2027’de 167 milyonun üzerine çıkması ve dünya çapında dağıtılan tüm bilgisayarların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturması bekleniyor. Dell ise dünyanın en akıllı, yönetilebilir ve güvenli ticari bilgisayarlarını üreterek bu alanda öne çıkıyor

Dell Technologies Müşteri Çözümleri Grubu Başkanı Sam Burd Dell’in yeni portföyüyle ilgili olarak, “Kuruluşlar için artık bilgisayarlarını güncelleme zamanı. Yapay zekâ bilgisayarları çalışanlara en iyi teknolojiyi sunarak onları geleceğe hazırlıyor. Yapay zekâ iş yükleri sürekli artarken, yapay zekâ için yerel bilgi işlemin gücü bilgisayarlar için oldukça önemli. Dell’in çevre birimleri, yazılım ve hizmetlerden oluşan kapsamlı ekosistemi ile birlikte kuruluşlar çalışanlarına, kuruluşlarını sektörlerinde lider olarak konumlandırmak için ihtiyaç duydukları araçları ve deneyimleri sağlayabiliyor” diyor. 

Moor Insights & Strategy’nin Kurucusu ve CEO’su Patrick Moorhead ise “Yapay zekâlı bilgisayar sadece bir cihaz değil. Zamanın değerli ve inovasyonun önemli olduğu bir dünyada kuruluşlar, bu cihazları daha akıllı, daha verimli bir geleceğe giden yolu açan önemli yatırımlar olarak görüyor. Dell’in avantajı, en başından itibaren ticari portföyünde çok çeşitli yapay zekâ bilgisayarları sunmasıyla başlıyor. Buna uçtan uca ekosistem yetenekleri de eklendiğinde, Dell’in yapay zekânın ilerlemesi ve kurumlar için başarıyı artırma konusundaki kararlılığını görmek oldukça kolay” değerlendirmesinde bulunuyor.

 

Yapay zekâ destekli otomatik hizmetler 

Dell’in PC’ler için ProSupport Suite aracılığıyla sunduğu yeni kendi kendini iyileştirme özellikleri, kullanıcıların PC çalışma süresini en üst düzeye çıkarmasına ve üretkenliği artırmasına yardımcı oluyor. Dell’in SupportAssist teknolojisine bağlanan kullanıcılar, insan müdahalesi olmadan PC sorunlarını çözmek için telemetri ve yapay zekâdan yararlanabiliyor. IT çalışanları/yöneticileri, filolarında bulunan bilgisayarların mavi ekran hataları, termal sorunlar vb. sorunlarını otomatik olarak düzeltmek için Dell tarafından yazılan komut dosyalarını etkinleştirebiliyor. 

Dell ayrıca GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri sunarak GenAI geliştiricilerine, bilgi işçilerine ve uzman kullanıcılara kendi rollerine göre özelleştirilmiş araçlar ve teknolojiler sağlıyor. Bu hizmetler, kuruluşların GenAI çözümlerini tam olarak benimsemelerine yardımcı olarak bu yenilikçi teknolojiye yaptıkları yatırımların değerini en üst düzeye çıkarıyor.

Kullanıcıların yeni cihazlara ihtiyaç duyması hâlinde Dell’in yönetilen hizmetleri, farklı satıcılı cihazların dağıtımlarını zamanında yapmak için ayrıntılı planlama, tahmin ve tedarik zinciri yönetimi sağlıyor. Bu, kuruluşların filo yenilemelerini programa uygun ve bütçe dâhilinde, cihaz başına öngörülebilir bir maliyetle sürdürebilmelerini sağlıyor.

 

Ürün özellikleri

Dell’in en yeni Latitude portföyünde, dünyanın en iş birlikçi ticari çıkarılabilir cihazı Latitude 7350 Detachable bulunuyor. Bu cihaz profesyonellere, masalarında tam takılı olarak veya hareket hâlindeyken tablet veya dizüstü bilgisayar olarak çalışma esnekliği sunuyor. Zorlu aydınlatma koşullarında yüksek kaliteli görüntü sunmak amacıyla kullanıcıya dönük en iyi 8MP HDR kameraya sahip.

Dell’in yeni mobil ve sabit Precision iş istasyonları, uzman kullanıcıların, geliştiricilerin vb. kullanıcıların performans ihtiyaçlarını karşılıyor. İş istasyonlarında dünya lideri olan Precision, karmaşık yapay zekâ iş yüklerini bilgisayar üzerinde güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde çalıştırabiliyor. NVIDIA RTX™ 500 ve 1000 Ada Nesil Dizüstü Bilgisayar GPU’lara sahip Precision mobil iş istasyonları, her yerden çalışmak için yapay zekâ yetenekleri ve kurumsal güvenilirlik sağlıyor. Precision 3280 Kompakt Form Faktörü (CFF – Compact Form Factor) ise hafif yapay zekâ geliştirme ve yaratıcı uygulamalar için tasarlanmış, yerden tasarruf sağlayan yeni bir form faktörü.

Dell’in, kendi sınıfının en akıllısı olan kulaklık portföyü beş adet yeni kulaklıktan oluşuyor. Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), insan konuşma sinyallerini hem kullanıcıdan hem de kullanıcının karşısındaki taraftan gelen arka plan seslerinden ayıran ve gürültü engelleme düzeyini kullanıcının ortamına göre ayarlayan yapay zekâ tabanlı gürültü önleyici mikrofonlara sahip. Gelişmiş akıllı sensör, kulaklıklardan herhangi biri kaldırıldığında sessize alma/sesi açma, duraklatma/oynatma gibi görevleri akıllıca gerçekleştirirken, sezgisel dokunmatik kontroller ses deneyimini kişiselleştiriyor.

 

Döngüsel ekonomiyi hızlandırmaya devam ediyor

Döngüsel tasarımda öncü olan Dell, bu cihazlarda geri dönüştürülmüş metal ve mineral kullanımını artırdı. Yeni Latitude cihazları, pillerinde geri dönüştürülmüş kobalt kullanılan dünyanın ilk ticari bilgisayarları olarak öne çıkıyor. Concept Luna’dan ilham alan Latitude 7350 Detachable, onarımı kolaylaştıran ve kullanım ömrünü uzatan değiştirilebilir bir ekran paneline sahip, dünyanın bakımı en kolay ticari çıkarılabilir cihazı.

Kuruluşlar, yapay zekâ yeteneklerini optimize etmek için cihazlarını yenilemeyi düşünürken, Dell’in kurtarma ve geri dönüşüm hizmetleri, müşterilerin BT ekipmanlarını uygun şekilde kullanımdan kaldırmalarına yardımcı oluyor. Bu, e-atıkların çöp alanlarından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak ürün ve malzemelerin daha uzun süre dolaşımda kalmasını sağlıyor.

Satışa Sunulma Tarihi

Latitude 7350 Detachable 2024 2. çeyrekte satışa sunulacak.
Precision 3280 CFF (Kompakt Form Faktörü) 12 Mart 2024’te satışa sunulacak.
Precision mobil iş istasyonları 12 Mart 2024 tarihinde satışa sunulacak.
Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), 29 Mart’ta Çin’de, 14 Nisan’da ise dünya çapında satışa sunulacak.
Kendi kendini onarma özelliğine sahip PC’ler için ProSupport Suite, Nisan sonu itibarıyla tüm dünyada kullanımda olacak.
GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri dünya çapında kullanıma sunuldu.
Cihaz yenilemeye yönelik Yönetilen Hizmetler, 15 Mart’tan itibaren ABD ve EMEA’da kullanıma sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İş makinesi ile ağaç kesmek için kullanılan yöntem dikkat çekti – Teknoloji

İş makinesi ile ağaç kesmek için kullanılan yöntem dikkat çekti – Teknoloji

İrlanda’da ağaç kesmek için kullanılan yöntem izleyenlerin ilgisini çekti.

İş makinesine hidrolik sistemle bağlı bir şekilde bulunan elektrikli testere ile ağacı dibine yakın bir yerden kesen operatör, özel olarak tasarlanan testere ile ağacı düşmeden tuttu.

Devamında ağacın yapraklarını basit hareketlerle gövdesinden ayırarak işleme devam etti.

Ağacı göz kararı eşit parçalara ayıran iş makinesi operatörü, sadece 35 saniye içerisinde ağacın kesimini tamamlayarak keseceği diğer ağaçlara doğru ilerledi.

İşte o görüntüler:

İrlanda’da ağaç kesme yöntemi…


— Aykırı (@aykiricomtr) February 12, 2024

Kaynak: aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

SpaceX iş ilanı açtı: Aylık maaş dudak uçuklattı! – Teknoloji

SpaceX iş ilanı açtı: Aylık maaş dudak uçuklattı! – Teknoloji





SpaceX’in ünlü CEO’su Elon Musk ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi sonrasında, uydu tabanlı internet hizmeti Starlink’in Türkiye pazarına hazırlık yapma aşamasında olduğu belirtiliyor. Bu gelişme sonucunda, SpaceX’in Türkçe bilen temsilciler arayışına başladığı açıklandı.

Şirket, resmi internet sitesi üzerinden yayınladığı bir ilanla, Türkçe ve İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilen Müşteri Destek personeli arayışında olduğunu duyurdu. Bu ilan, Starlink’in Türkiye pazarına girişinin yakın olduğuna dair bir işaret olarak kabul ediliyor.

Başvuracak adaylardan, tatillerde çalışabilme ve günde 10-12 saat çalışma gibi şartlar aranmaktadır. Ayrıca en az bir yıl deneyim gerekmektedir. Ücretlendirme ise saatlik 22 ila 24.50 dolar arasında değişmektedir, bu da günlük 294 dolara veya yaklaşık 8.000 TL’ye denk gelmektedir. Aylık ise 120 bin TL’den daha fazla bir ücrete denk gelmektedir.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

Şirketlerin iş sürekliliğini en çok engelleyen tehditler arasında doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Dijital alt yapılarında birçok zayıf halkanın bulunduğu şirketlerin iş sürekliliği konusunda pozitif ilerleme kaydedemediği görülüyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronise göre, iş sürekliliğini sağlamak isteyen şirketlerin dijital altyapılarındaki 5 zayıf halkaya dikkat etmesi gerekiyor.

 

Sektörüne, büyüklüğüne, çalışan sayısına veya niteliğine bakılmaksızın her şirket iş sürekliliğini aksatacak tehditlere maruz kalıyor. Şirketlerin iş sürekliliğini en çok aksatan tehditler arasında ise doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, iş sürekliliğini aksatan ve göz ardı edilen 5 zayıf halkayı sıralıyor.

 

1. Sorunsuz geçmişe güvenmek: Öngörülemeyen ancak gerçekleşmesi olası tehditler için hazırlıkların yapılmaması, eğitimli çalışanların bulundurulmaması ve sıradan tehditlerin göz ardı edilmesi ile birlikte şirketler, sorunsuz geçmişlerine güvenerek hareket ediyor. Ancak bu tutum, karşılaşılan ilk olumsuz durumla birlikte iş sürekliliğinde aksamalara neden olabiliyor.
 

2. Tehdit ve risklerin doğru değerlendirilmemesi: Şirketler en önemli dijital varlıklarını belirlemeli ve bunlar için ek önlemler almalıdır. Müşteri verileri ve finansal veriler gibi en çok korunması gereken ve kaybedildiğinde işleyişin tamamen durmasına neden olabilecek veriler şirketler için oldukça önemlidir. Bankacılık, finansal hizmetler, üretim, BT servis sağlayıcıları, havayolları, hastaneler, kamu hizmetleri gibi bazı endüstriler bu konuya daha fazla dikkat etmelidir.

 

3. Çalışanların iş sürekliliği konusunda eğitilmemesi: İş sürekliliğinde, doğrudan ve dolaylı olarak ilgili olanların yetkinliği oldukça önemlidir. Eğitimsiz tek bir personelin, zincirdeki en zayıf halka olacağı unutulmamalıdır. İş sürekliliğini, tüm kuruluşta olağan bir işin parçası gibi yerleştirmeye odaklanılmalıdır. Bu göz ardı edildiğinde ve işler ters gittiğinde kurum için daha maliyetli olabilir.

 

4. İş sürekliliği planlarının nadiren uygulanması: Şirketlerde iş sürekliliği planının öncelikli olmaması ve günlük işlemlerin daha önemli görülmesi yaşanan sorunların ana nedenlerini oluşturuyor. İş sürekliliği testleri, egzersiz yapmakla aynıdır. Sistematik olarak test uygulayan kuruluşlar, planlardaki veya diğer düzenlemelerdeki zayıflıkları görerek müdahale edebilirler. Tekrarlanan düzenli testler, operasyonel mükemmellik seviyesine ulaşmak için önemli bir adımdır.

 

5. İş sürekliliği planına üçüncü taraf hizmetlerin dahil edilmemesi: İş sürekliliği planları ve düzenlemelerinde yapılan hatalardan biri de satıcılar veya tedarikçilerin planlamaya dahil edilmemesi. Üçüncü taraf hizmetlerin herhangi bir kesintisi zincirleme bir etkiye neden olacağı için şirketinizde de aksamalara neden olabilir.

 

Acronis Hakkında

 Acronis, modern dijital dünyanın güvenlik, erişilebilirlik, gizlilik, özgünlük ve güvenlik (SAPAS) zorluklarını çözen entegre, otomatik siber koruma sağlamak için veri koruma ve siber güvenliği birleştirir. Hizmet sağlayıcıların ve BT profesyonellerinin taleplerine uygun esnek dağıtım modelleri ile Acronis, yapay zeka ile güçlendirilmiş yeni nesil antivirüs, yedekleme, felaket kurtarma ve uç nokta koruma çözümleri ile veriler, uygulamalar ve sistemler için üstün siber koruma sağlar. En son makine zekası ve blok zinciri tabanlı kimlik doğrulama teknolojileri ile desteklenen gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma ile Acronis, buluttan hibrit ve şirket içi ortama kadar her şeyi düşük ve öngörülebilir bir maliyetle korur.

 

Acronis, Singapur’da kurulmuş bir İsviçre şirketidir. Yirmi yıllık yenilikçiliğini kutlayan Acronis’in 45 lokasyonda 2.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Acronis Cyber Protect çözümü 150’den fazla ülkede 26 dilde mevcuttur ve 18.000 servis sağlayıcı tarafından 750.000’den fazla işletmeyi korumak için kullanılmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İş hayatında yapay zeka devri! – Teknoloji

İş hayatında yapay zeka devri! – Teknoloji





Yurtdışında bir kafede çalışanların verimliliğini ve müşterilerin harcadığı vakti tespit etmek için yapay zeka kullanılıyor. Kimi vatandaşlar bu uygulamanın mantıklı olduğunu söylerken, mahremiyetin ortadan kalktığını ve insanlara robot gözüyle bakıldığını ifade ederek durumu eleştirenler de oldu.

Bu verilerin sonucu ne olacak?

Bu uygulamayla dükkanda çalışanların mobbinge maruz kalacağını ve stresle birlikte işini daha kötü yapacağını düşünenler de var. Müşterilerin verilerinin de toplandığı görülürken, bu bilgiler sonucunda nasıl bir pazarlama stratejisi izleneceği de merak konusu. Uygulamayla beraber gerçekten çalışan ve çalışmayan işçilerin belli olacağı için patronların işinin kolaylaşacağı düşünülüyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Akıllı saat ile temassız ödeme kolaylığı Akbank ve HUAWEI iş birliğiyle Türkiye;de

Akıllı saat ile temassız ödeme kolaylığı Akbank ve HUAWEI iş birliğiyle Türkiye;de

Geleceğin bankacılığı anlayışıyla, birçok inovatif ve teknolojik projeye imza atan Akbank ve HUAWEI, mobil ödeme kategorisinde bir ilke imza atıyor. İki şirketin inovasyon odaklı çalışmasıyla Akbank, HUAWEI akıllı saatler ile ödeme dönemini başlatıyor.

75 yıldır dijital bankacılık teknolojileri alanındaki öncü çalışmalarıyla birçok yeniliği hayata geçiren Akbank, HUAWEI iş birliği ile bir ilke daha imza atıyor. Akbank ve HUAWEI yaygınlaşan temassız ödeme yöntemleri özelinde eşsiz bir alternatif sunuyor. Akbank müşterileri artık, temassız ödemelerini HUAWEI Watch 3 akıllı saatleriyle hızlı ve pratik bir şekilde yapabiliyorlar.

Bu uygulamanın Akbank’ın dijital teknolojilerle hayata değer katma hedefinin bir yansıması olduğunu belirten Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “HUAWEI iş birliğinde giyilebilir teknolojiler ile bankacılık hizmetlerini buluşturuyor ve böylece Türkiye’de yeni bir ilke imza atıyoruz. Artık Akbank Mobil kullanıcıları, HUAWEI akıllı saatlerini POS cihazına dokundurarak ödemelerini gerçekleştirebilecekler. Ayrıca geliştirdiğimiz bu uygulama navigasyon hizmeti, Akbank lokasyonları için rehber gibi farklı özellikleri de beraberinde getiriyor. Böylece kart veya telefon ile temassız ödeme yapmanın yeni ve çok kolay bir alternatifini sunmuş oluyoruz. Hayata hız, verimlilik ve keyif katan yeni bir inovasyonu Akbanklılarla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde de teknoloji kabiliyetimiz, yetkin ekiplerimiz ve güçlü iş birliklerimizle Geleceğin Bankacılığını inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.

HUAWEI Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Allen Yao, Akbank ile yaptıkları iş birliğini değerlendirirken, “Akbank ile çalışmaktan ve bu yeni teknolojiyi Akbank kullanıcılarına sunmaktan çok memnunum, akıllı saat ile temassız ödemenin yeni trend olacağına inanıyorum, gelecekte giderek daha fazla akıllı saat bu işlevi destekleyecek. HUAWEI, pazara sürekli olarak daha fazla inovasyon teknolojisi sunmak için ortaklarımızla birlikte çalışacaktır” dedi.

HUAWEI Watch 3 akıllı saatlere yüklenebilen Akbank uygulaması, birden fazla özelliği de beraberinde getiriyor. Watch 3 kullanıcıları ödeme işlevinin yanı sıra, uygulama üzerinden en yakın Akbank ATM ve şubelerini görebiliyor, yol tarifi alabiliyor ve güncel kurları akıllı saatleri üzerinden tek dokunuşla görüntüleyebiliyor. Sektörde eşi olmayan bu özelliklerle akıllı saat ile ödeme devrini başlatan Akbank, müşterilerine kolaylık ve verimlilik sunuyor.

HUAWEI akıllı saat kullanıcısı olmayan Akbank müşterileri ise HUAWEI Online Mağaza’da yeni nesil ödeme platformu Juzdan’ı kullanarak alışverişlerini tek tıkla tamamlayabiliyor. Akbanklılar alışverişlerini tamamlarken, “Juzdan ile Öde” hizmetini kullanarak dilerlerse hesaplarındaki para ile dilerlerse de kredi kullanarak ödemelerini tamamlayabiliyorlar.

Akbank uygulamasının HUAWEI’nin diğer akıllı saatlerine de entegre edilmesi için çalışmalar sürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Lenovo, Aston Martin iş birliği ile tasarlanan son teknoloji iş istasyonlarında üstün performans, güç ve hız sunuyor

Lenovo, Aston Martin iş birliği ile tasarlanan son teknoloji iş istasyonlarında üstün performans, güç ve hız sunuyor

Teknoloji devi Lenovo, Aston Martin iş birliği doğrultusunda tasarlanan yeni ThinkStation PX, P7 ve P5 ürünleri ile kullanıcılara olağanüstü düzeyde performans, güç ve hız sunuyor. Lenovo’nun, üç yeni nesil masaüstü iş istasyonunun iş birliğiyle tasarlanan yepyeni şık kasasında Intel® ve NVIDIA teknolojileri yer alıyor.

Geleceğe hazır güç ve performans 

Lenovo, şirketin şimdiye kadar ürettiği, teknolojik açıdan en gelişmiş masaüstü iş istasyonlarından üçü olan ThinkStation PX, P7 ve P5’i piyasaya çıkarıyor. Farklı sektörlerde günümüzün zorlu ve yüksek işlem hacimli iş yüklerinin ötesine geçmesi için tümüyle yenilenen bu yeni iş istasyonları, 120 çekirdeğe kadar en yeni Intel® işlemci teknolojisiyle sunulurken, üst seviye NVIDIA RTX™ profesyonel GPU işlemcilerini (Grafik İşlem Birimi) destekliyor. Bu yeni iş istasyonları ayrıca, çığır açan yepyeni kasa tasarımları ve gelişmiş termal özelliklerin yanı sıra modern uzaktan sistem izleme için BMC (Temel Kart Yönetim Denetleyicisi) özelliklerinden yararlanıyor. Sanal gerçeklik ve karma gerçeklik deneyimleri ile sanal prodüksiyonlardan makine öğrenimi, veri bilimi, bilgisayar destekli mühendislik (CAE), gerçeklik yakalama ve yapay zekâya kadar farklı alanlarda yeni nesil iş istasyonları, yeni hibrit çalışma dünyası için ölçeklenebilir ve geleceğe hazır bir biçimde giderek artan güç, performans ve hız ihtiyaçlarını karşılıyor.

Müşteri merkezli yenilikçi çözümler

Lenovo İş İstasyonu ve İstemci Yapay Zekâ İş Birimi Başkan Yardımcısı Rob Herman yeni ürünler hakkında şöyle konuştu: “Bu yeni masaüstü iş istasyonları, iş yüklerinin giderek karmaşıklaştığı günümüzde istenen iş sonuçlarını karşılamak ve müşterilerimizin geleceğe şimdiden hazır olmasını sağlamak amacıyla yenilikçi çözümler sunmak için müşteri merkezli bir açıdan özenle tasarlandı. Intel®, NVIDIA ve Aston Martin ile yakın iş birliği içinde bu yeni sistemlerin premium bir kasayı üst kalite grafik, bellek ve işlem gücüyle birleştirerek en iyi form ve işlevi sunmasını sağladık.”

Son teknoloji üç iş istasyonunu hayata geçirmek için Lenovo, yeni ThinkStation kasasını, tanınmış yüksek performanslı otomobil üreticisi ve ultra lüks araç pazarının lideri olan müşterisi Aston Martin ile birlikte tasarladı. Aston Martin’in tasarım felsefesine uygun olarak bu iş birliğiyle, Lenovo’nun ikonik kırmızı tasarım dilini yansıtmak, mümkün olan en üstün performansı sağlamak ve gelişmiş kişiselleştirme düzeylerini mümkün kılmak amaçlanıyor. Bu bağlamda, Lenovo ve Aston Martin’in tasarımcıları, iş istasyonu kullanıcılarının, en yüksek performanslı makineleri oluşturarak karmaşık iş akışlarının her aşamasını geliştirmesini sağlamak için güçlerini birleştirdi. Bu amaçla kolları sıvayan tasarım ekipleri, üstün esneklik ve gelişmiş ergonomi sağlamak için alet gerektirmeyen yeni bir kasa tasarladı.

Maksimum performans

Maksimum performansa odaklanarak geliştirilen kasanın 3 boyutlu ızgarası Aston Martin’in ikonik DBS grand tourer modelinden izler taşırken, yüksek performanslı otomotiv segmentinin tasarım özelliklerini masaüstü iş istasyonuna yansıtıyor. Tasarımı yenilenen hava kanalları ve büyütülen 3D altıgen havalandırma delikleri, Lenovo’nun patentli üç kanallı soğutma sistemiyle bir araya gelerek kesintisiz hava akışı ile maksimum soğuk hava girişi ve sıcak hava çıkışı sağlıyor. Böylece, ikonik kasa CPU, GPU, bellek ve depolama donanımının performansını en üst düzeye çıkarıyor. Bunun yanı sıra, üç yeni iş istasyonunda da yenilikçi, modüler tasarım ile kolay bakım ve esnek yükseltme özellikleri için önden erişimli sürücüler yer alıyor.

Aston Martin İş birlikleri Direktörü Cathal Loughnane iş birliğini şöyle değerlendirdi: “Lenovo’nun yeni ThinkStation kasasının tasarımı için yaptığımız iş birliği, üç yıllık muhteşem bir yolculuk oldu. Aynı zamanda Lenovo iş istasyonlarının müşterisi olarak, yüksek performanslı araçlarımızı tasarlamak ve geliştirmek için kullanacağımız yüksek performanslı sistemi tasarlamak benzersiz bir fırsat.”

Lenovo ThinkStation PX: Masaüstünden Veri Merkezine Üstün Esneklik

Lenovo’nun iş istasyonu kategorisindeki en yüksek kaliteli, amiral gemisi ürünü olan Lenovo ThinkStation PX, önceki nesil Lenovo iş istasyonlarına göre daha fazla çekirdek desteği ve genişletilebilirlikle olağanüstü güç ve performans düzeylerine ulaşıyor. Raf için optimize edilen ThinkStation PX, hem masaüstü hem de veri merkezi ortamları için gereken esnekliği sunarak bu ikisi arasında sorunsuz bir geçiş yapılmasına olanak tanıyor. Bu çok yönlü yeni iş istasyonu, gücünü 120’ye kadar CPU çekirdeği ve önceki nesle göre ortalama %53 performans artışı sağlayan en yeni 4. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilerden alıyor. ThinkStation PX ayrıca dört adede kadar çift yuvalı NVIDIA RTX™ 6000 Ada Nesli GPU desteğiyle kullanıcıların yaratıcı yüzey kaplama ve CAE simülasyonu dahil olmak üzere günümüzün çalışma ortamlarında bulunan en karmaşık iş akışlarını yönetip yürütmesine olanak tanıyor. Yeni masaüstü iş istasyonu, 4 TB’a kadar DDR5 bellek ve 5. Nesil PCIe geçitlerinin ultra hızlı bant genişliğiyle, ister veri merkezinde, ister ev ortamında olsun, hibrid iş akışına yönelik çok kullanıcılı sanallaştırma esnekliği sağlıyor. Bunlara ek olarak, bu iş istasyonu verimli bir 1850 W güç kaynağı ve isteğe bağlı yedek güç kaynakları sunuyor.

Lenovo ThinkStation P7: Şaşırtıcı, Tek Soketli Güç

En yeni Intel® Xeon® W işlemcilerle çığır açan yeni işlem mimarisine sahip ThinkStation P7, tek bir sokette 56 çekirdeğe kadar destekleyerek yoğun işlemci gücü gerektiren çok iş parçacıklı görevlerin üstesinden kolayca gelir. Geçmişte sunuculardan veya bulut kaynaklarından yararlanan en büyük performans ve güvenilirlik zorluklarının üstesinden gelmek için geliştirilen ThinkStation P7, aynı zamanda 4U muhafaza içerisinde çeşitli masaüstü ve veri merkezi ortamlarında kullanılmak üzere raf için optimize edilmiştir. Üç adede kadar çift yuvalı NVIDIA RTX™ 6000 Ada Nesil GPU desteğiyle ThinkStation P7, benzersiz grafikler, görselleştirme, gerçek zamanlı görüntü oluşturma, CAE ve AI performansına ihtiyaç duyan içerik üreticileri, mimarlar, tasarımcılar, mühendisler ve veri bilimciler için idealdir. ThinkStation P7, otomotiv tasarımı ve hesaplamalı akışkanlar dinamiği analizinden karmaşık video prodüksiyonu ve görüntü oluşturma iş akışlarına kadar en zorlu görevlerin üstesinden gelebilir.

Intel CCG başkanı ve Yaratıcı İşler ve İş İstasyonu Çözümleri Ekibi Genel Müdürü Roger Chandler, işlemcileri ile ilgili şunları söyledi: “Günümüzde işletmelerin yararlandığı en hızlı büyüyen iş yüklerinin tamamında daha hızlı performans sağlamak için önemli ölçüde daha yüksek çekirdek sayısıyla çığır açan yeni işlem mimarisi ve ambalajıyla yeni Xeon W işlemcileri sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu işlemciler; yaratıcı profesyoneller, mühendisler ve veri bilinciler gibi, yenilikleri üreten profesyonellere sektördeki en son yenilikleri sunmak için ihtiyaç duydukları güç ve kararlılığı sağlamak üzere geliştirildi.”

Lenovo ThinkStation P5: Çok yönlülük, güvenilirlik ve performans 

Çok çeşitli işlerde kullanılabilecek masaüstü iş istasyonu olan ThinkStation P5, çok sayıda sektör için geliştirildi ve kullanıcıların daha yüksek performans, genişletilebilirlik ve şirket içi yönetim kolaylığı talepleri doğrultusunda yeniden tasarlandı. Yeni nesil iş istasyonları, yeni tasarlanmış bir kasa, en yeni Intel® Xeon® W işlemciler ve iki adede kadar NVIDIA RTX A6000 profesyonel grafik kartı desteği sunuyor. Yüksek hızlı DDR5 bellek ve 5. Nesil PCIe bant genişliği, son kullanıcıların benzersiz ihtiyaçları için olağanüstü yapılandırılabilirlik sağlıyor. Mimarlar, tasarımcılar, mühendisler ve yaratıcı profesyoneller için optimize edilen bu iş istasyonu, BIM, karmaşık 3D CAD, gerçeklik yakalama ve coğrafi mekân görselleştirme, görsel efektler ve uç nokta dağıtımları gibi katı modelleme ve işlem gücü yoğunluklu görevlerde öne çıkıyor.

NVIDIA’da Profesyonel Görselleştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bob Pette şöyle konuştu: “NVIDIA, masaüstü iş istasyonları için dünyanın en güçlü görüntü işleme GPU’larını sunuyor. Lenovo’nun yeni ThinkStation masaüstü sistemlerinin üçünde de sunulan bu donanım, veri bilimcilere, mühendislere ve yaratıcı profesyonellere, büyük ölçekli veri kümeleriyle çalışmak, inovasyonları daha hızlı gerçekleştirmek ve yarının yapay zekâ ve işlem yoğunluklu iş akışlarını bir üst noktaya taşımaları için gereken yüksek performanslı teknolojiyi sağlıyor.”

ThinkStation PX, P7 ve P5 iş istasyonları profesyonel olarak yönetilen en zorlu BT iş yeri ortamlarında çalışacak biçimde tasarlanırken, en önemli işletme sınıfı özellikleri ve güvenliği sağlıyor. Lenovo’nun titiz standartları ve test araçları ThinkStation Diagnostics 2.0, ThinkShield desteği, Premier Support yükseltmeleri ve üç yıl garanti, daha güvenilir ve güvenli bir biçimde çalışmak için gereken rahatlığı sunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Threads’e giren İrem Derici ilk iş küfür etti – Teknoloji

Threads’e giren İrem Derici ilk iş küfür etti – Teknoloji

Elon Musk’ın Twitter’ına rakip olarak piyasaya sürülen Threads uygulaması günü en çok konuşulan başlıkları arasında yer alıyor. 100’den fazla ülkede kullanıma giren uygulama nasıl yükleniyor, amacı ne ve ne işe yarıyor merak edilirken ünlü isimler hemen uygulamaya girdi.

Son dönemde paylaşımlarıyla olay olan şarkıcı İrem Derici de Threads uygulaması indirdi.

Yeni Twitter olarak görülen Threads uygulamasına girip küfür eden İrem Derici olay oldu.

Şarkıcı Threads uygulamasında “Millet doluşmadan bol bol küfür edeyim. Herkesin a…” dedi.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com