WhatsApp, milyonlarca kullanıcının beklediği özelliği getiriyor: Çevrimiçi durumu gizlenecek – Teknoloji

WhatsApp, milyonlarca kullanıcının beklediği özelliği getiriyor: Çevrimiçi durumu gizlenecek – Teknoloji

Kullanıcılarına çevrimiçi durumlarını gizleme seçeneği sunmayan WhatsApp, bu kararında değişikliğe gidiyor. WABetaInfo, WhatsApp’ın kullanıcıların çevrimiçi durumlarını gizleyebilecekleri yeni bir özellik üzerinde çalıştıklarını belirtti.WABetaInfo’nun paylaştığı ekran görüntüsünde, uygulama iOS için bu özellik üzerinde çalışıyor gibi görünse de Android ve masaüstü uygulamalarında da kullanılabileceği iddia ediliyor.Şu anda WhatsApp sadece kullanıcıların “son görülme” durumlarını gizleme seçeneği sunuyor.Sosyal medya platformları kullanıcıların hesapları üzerinde ne kadar fazla kontrol sağlarsa o kadar beğeni kazanıyor. Bu konuda WhastApp da ilk yayınladığından bu yana gelişmeler kaydediyor.WhatsApp da piyasadaki gizlilik odaklı mesajlaşma uygulamalarından biri. Bununla birlikte, uygulama oldukça temel bir özellikten yoksun: WhatsApp kullanıcılarına çevrim içi durumlarını gizleme seçeneği sunmaz. Kullanıcı, uygulamayı açtığında, listesindeki kişiler onun çevrim içi olduğunu görebilirler.Nihayet uygulama, bu durumu değiştirmek için çalışmalara başlamış gibi görünüyor.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Cama hayat veren Yorglass, çalışan motivasyonu ve bağlılığını artırmak için attığı adımlara sosyal platform Ming ile bir yenisini daha ekledi

Yarım asırdır iş birliği ve dayanışma bilinciyle cama hayat veren güvenilir ve global tedarikçi Yorglass; iş stratejilerini, operasyonlarını ve kültürünü de bu ilkeler ışığında sürdürüyor. Ortak kalkınma kültürünün gücüne duyduğu inanç ve sürdürülebilirlik bakış açısı çerçevesinde açık iletişim kanallarını önemseyen Yorglass, yenilikçi İK uygulamalarını şirketin her katmanına entegre ederken farklı platformlardan da yararlanıyor. Bu kapsamda çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini, motivasyonunu ve bağlılığı artırmayı amaçlayan ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming’i kullanan Yorglass, oyunlaştırmanın dinamiklerinden faydalanarak şirket içi sosyal ortam oluşturuyor.

 

İşe ve emeğe değer veren, tüm fikirlere açık, evrensel kaliteyi temel alan, tüm paydaşların etkileşimde olduğu bir çalışma kültürü benimseyen Yorglass, herkes için gelişimin esas olduğu İK yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Alanında uzmanlaşmış, yeniliğe ve gelişime açık insan değerinin yetiştirilmesini destekleyen Yorglass, çalışanlarının kariyerlerine ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini artırmayı hedefleyen bir sosyal platform olan Ming uygulamasının hayata geçirilmesi ile Yorglass; çalışanlarının hedeflerini takip edebilme, kaynak tasarrufu sağlama, kurumun dijitalleşmesine katkı sağlama ve farklı şehirlerdeki işletmelerde görev alan çalışanlarının birbirine bağlanması gibi birçok avantaj sağlamış oluyor. Ming Kurucusu ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak, birbirinden farklı ama bir kurumun ihtiyaç duyabileceği birçok özelliği bünyesinde barındıran uygulamayı ihtiyaçtan doğan bir kurum içi girişimcilik örneği olarak tanımlıyor.

 

Ming, çalışanlar arasında uçtan uca etkileşim sağlıyor

Yorglass olarak değişen dünyanın dinamiklerine adapte olmak için sadece operasyonel anlamda değil insan kaynakları gibi şirketin temelini oluşturan farklı departmanlarda da yenilikçi perspektifler benimsediklerini söyleyen Merve Yorgancılar Işıtmak; “Sunduğumuz çözümleri müşterilerimize değer katacak şekilde yeniden yapılandırma amacıyla dijitalleşme yolculuğumuza önce insan kaynakları süreçlerinden başladık ve işe alımdan itibaren bütün süreçlerimizi dijitale taşıdık. İK operasyonlarımızı bulut temelli bir insan kaynakları uygulaması olan Success Factor üzerinden yönetmeye başladık. Farklı lokasyonlardaki arkadaşlarımızla ortak hedef kültürünü oluşturabilmek adına dijitalleşme sürecimize üretimde çalışan personelimizi de dahil ettik. Açıkçası kurum içi iletişimin güçlü olduğu şirketlerde ortak hedef mantığının ve kültürünün daha hızlı ve sağlam oluştuğunuzu gördük. Bunun içinse Ming projesini hayata geçirdik. Ortak hedef mantığını esas alan oyunlaştırma tabanlı bu uygulama, her şirkete kendi bütçesine göre market yönetimi imkânı sunuyor ve böylece motivasyon bütçelerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Aynı zamanda yeni bordro modülü sayesinde bütün çalışanlar, bordrolarını Ming üzerinden alabildiği için, insan kaynakları operasyonları da kolaylaşıyor. Şöyle ki, uygulama içi aksiyonlardan puan kazandırıyor, kazanılan puanları markette ödüle dönüştürüyor. Kurum içi sosyal bir platform olan Ming, kurum içi iletişimi açık hale getirerek tüm beyaz ve mavi yakalı çalışanlarımızla uçtan uca etkileşim halinde kalmamızı sağlıyor” dedi

 

Çift taraflı iletişim ve ödül sistemiyle aidiyet duygusunu pekiştiriyor

Ming’in şirketin her katmanında karşılık bulabildiğine dikkat çeken Yorgancılar; “Uygulama, e- posta adresi gerektirmiyor ve çalışanlar mail adresleri olmadan sadece telefon numarası ile giriş yapabiliyor. Bu noktada SMS doğrulama sistemi ile güvenliği üst seviyeye taşıdık, sadece kurum içinde aktif çalışanların sisteme erişebilmesini ve bu erişimi de yaptığımız entegrasyonlarla sağladık. Böylelikle hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarla anında iletişim kurabiliyoruz. Çalışanların paylaşım ya da yorum yapma imkânı olduğu için kurum içi iletişim çift yönlü hale geliyor; bu da kurumun çalışanını daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlıyor. Yorglass’ın ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming aynı zamanda kurumların sosyal medya hesaplarında daha şeffaf iletişim süreci yürütmelerini de sağlıyor. Çünkü çalışanların uygulama içinde yaptığı yorumlar doğrudan farklı platformlar üzerinden rahatlıkla yayınlanabiliyor. Platform; anketler, duyurular, iş ilanları, doğum günleri ve öneri gibi tüm çalışanları ilgilendiren konuları tek uygulama üzerinden yönetme imkânı sunuyor. Özelleştirilebilen puan ekonomisi sayesinde de çalışan sayısı ve bütçe girilerek kuruma özel sadakat sistemi oluşturuyor, market içeriklerini belirleyerek çalışanlarımızı motive edecek ödülleri eklememizi sağlıyor” diye belirtti.

 

Aynı hedefe doğru ilerleyen kararlı bir ekosistem yaratıyor

Ming’in yarattığı sinerjinin şirket hedeflerine ulaşmada itici bir güç oluşturduğunu ifade eden Yorgancılar, bu sinerjinin kazanımlarını şu şekilde anlattı: “Ming’in bize sağladığı en önemli avantajlardan biri de şirketimizin hedeflerini bu uygulamaya entegre edebilmek. Bu noktada kurum olarak belirlediğimiz hedefler puanlama sistemine dahil ediliyor ve tüm çalışanların aynı hedefe odaklanılması sağlanıyor. Görev bazlı çalışan performans sistemi ile yıl boyunca hem yöneticinin çalışanı hem de çalışanın yöneticisini uzun vadeli ve iş bazında değerlendirmesiyle gerçekçi bir performans verisi ortaya çıkıyor. Üstelik buradan alınan veriler iş süreçlerimizin iyileştirilmesinde önemli bir yol gösterici oluyor. Ming ile servis, yemekhane, iş ayakkabısı gibi çalışanların ihtiyaçları ile ilgili pek çok farklı konuda anketler yaparak satın alma ve iyileştirme kararlarını bu sonuçlara göre alıyoruz. Örneğin, çalışanlarımıza en sevdikleri yemekleri soruyoruz ve çıkan sonuçlar yemekhane listesini planlamada belirleyici oluyor. En önemlisi de gözden kaçabilen konular Ming’de raporlanabildiği için ilgili birimler her türlü konuda hızla aksiyon alabiliyor. Sosyal dayanışma kapsamında ayrıca ilanlar modülü de Ming’i tercih etmemizi sağladı. Bu modül sayesinde çalışanlar, ücretli veya ücretsiz bir şekilde kullanmadıkları eşyaları şirketteki çalışma arkadaşlarına verme ya da satma imkânı elde ediyor.”

 

Sosyal dayanışmayı esas alan ilan modülünün 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Yorgancılar; “Bu üzücü olaydan sonra şirket içerisinde çok ciddi bir dayanışma iklimi oluştu ve çalışanlarımız arasında çok fazla ürün alışverişi gerçekleşti. Biz de bunu daha kalıcı ve faydalı hale getirmek amacıyla Ming’e entegre ettik” dedi.

 

“Başarıda da zorluklarda da birlikte ve yan yana olmak önceliğimiz”

Ming başta olmak üzere hayata geçirdikleri tüm uygulamalar ve benimsedikleri tüm yaklaşımların temelinde “insan emeğine verilen kıymetin” yattığını vurgulayan Merve Yorgancılar Işıtmak; “Bu zamana kadar attığımız tüm adımlarda önceliğimiz değer yaratmak ve hayata dokunmak oldu. Yorglass olarak hep birlikte üretmeye, çalışmaya hem ülkemiz hem çevremiz hem de yaşamımız için daha iyisini ortaya koymaya devam ederken, en önemli gücümüz olan çalışanlarımızın her zaman yanında oluyoruz. Bu kapsamda attığımız pek çok adıma ek olarak, 2022 yılının mayıs ayında çalışanlarımızın maaşına yüzde 25, aldığımız son kararla da temmuz ayı ücretlerine yüzde 10’luk bir ara iyileştirme yaptık. Eylül ayı maaşlarına da yüzde 5 oranında zam uygulayacağız. Çalışanlarımıza hem maddi alanda hem de kariyer ve kişisel gelişim alanında desteklerimizi sürdüreceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

WhatsApp’tan herkesi ilgilendiren güncelleme: ‘Mesaj silme’ özelliğini değiştiriyor

WhatsApp’tan herkesi ilgilendiren güncelleme: ‘Mesaj silme’ özelliğini değiştiriyor

Meta’nın anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp her geçen yeni bir özellik kazanırken eski özellikler de maksimum seviyede güncelleştiriliyor.

Bunlardan biri WhatsApp üzerinden karşı tarafa gönderilen mesajların silme süresiyle ilgili.

Hem iOS hem de Android’de geçerli olacak bu özellikle eski kural değişiyor. 

Yenilikle beraber WhatsApp’ta atılan bir mesaj karşı taraftan 2 gün 12 saat içerisinde rahatlıkla silinebilecek. Yeni limitin yakında hem iOS hem de Android için herkese açılması bekleniyor.

Bu özellik elbette yalnızca bunu içermiyor. WABetaInfo’ya göre artık grup yöneticileri, gruptaki katılımcıların mesajlarını silebilecek.

WhatsApp bunu şimdilik beta test kullanıcılarına kademeli olarak sunuyor. Özelliğin önümüzdeki dönemde daha fazla kişiye açılması bekleniyor.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Biyometrik Teknolojiler 3 Yıl İçinde 1,4 Milyar Kullanıcıya Ulaşacak

Biyometrik Teknolojiler 3 Yıl İçinde 1,4 Milyar Kullanıcıya Ulaşacak

KİŞİSEL VERİLER İÇİN ŞİFRESİZ BİR GÜVENLİK MÜMKÜN MÜ?

 

Yüz tanıma, parmak izi gibi biyometrik teknolojiler, en güvenilir kimlik doğrulama yöntemlerinin başında geliyor. Yapılan araştırmalara göre 2025 yılına kadar 1,4 milyar kullanıcıya ulaşması beklenen biyometrik teknolojilerin geleneksel yöntemlere kıyasla güvenlik potansiyelinin daha yüksek olduğunu aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, kişisel verilerin güvenliği için şifresiz bir geleceğin varlığını öngörüyor.

 

Biyometrik teknolojiler son yıllarda ciddi yol kat ediyor. Parmak izi, ses ve yüz tanıma gibi yöntemleri kapsayan teknolojiler, kullanıcıların fiziksel erişimini gerektirdiği için hackerler tarafından da daha az ilgi görüyor. Juniper Research’ın yayınladığı rapora göre, 2025 yılına kadar 1,4 milyar kullanıcıya ulaşacağı tahmin edilen biyometrik teknolojiler, geleneksel kimlik doğrulama yöntemlerine kıyasla çok daha güvenli olmasıyla gelecek için büyük potansiyele sahip. Kişisel verilerin korunması için kimlik doğrulama yöntemlerinin ilk güvenlik adımlarından biri olduğunu aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, gelecekte biyometrik yöntemlerin parolaların yerini alacağının öngörüldüğünü aktarıyor.

 

Kişisel Verilerin Güvenliği İçin Umut Vadediyor

Gelişen teknolojiyle birlikte son biyometrik eğilimler, kimlik doğrulama sistemlerinin daha hızlı, güvenilir, ölçeklenebilir ve kullanışlı çözümlere doğru evrildiğini gösteriyor. Öyle ki 2022’nin ilk çeyreğinde gerçekleşen 1 milyonu aşan kimlik avı saldırıları da kullanıcıları her zamandan daha dikkatli olmaya zorluyor. Yetersiz parola kullanımının günümüzde hala siber saldırılara sebep olan en yaygın sorunlardan biri olduğunu aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, gelecekte kişisel veriler için şifresiz güvenliğin mümkün olduğunu söylüyor. Günal, kimlik avı saldırılarından korunmanın en temel adımlarından birinin güçlü kimlik doğrulama yöntemleri olduğunu da özellikle vurguluyor.

 

Geleneksel Yöntemler Yerine Biyometrik Teknolojiler Kullanılmalı

 

Güvenli bir kimlik doğrulama yöntemine duyulan ihtiyaç arttıkça alternatifler de zamanla çoğalıyor. Geliştirilen parmak izi, yüz ve ses tanıma gibi teknolojiler de en güvenilir alternatiflerin başında yer alıyor. Juniper Research raporuna göre, biyometrik teknolojilerin 2025 yılına kadar 1,4 milyar kullanıcıya ulaşacağı öngörüsünün yanı sıra gelecek üç yıl içerisinde ödeme yöntemleri için yüz tanıma teknolojilerinin kullanımı da ikiye katlanacak. Yaklaşık 704 milyon kullanıcıyı aşması beklenen ses tanıma teknolojilerinin ise özellikle bankacılık sektöründe yaygın olarak kullanılacağı tahmin ediliyor. Kişisel verileri koruma noktasında siber saldırganların gelişen taktiklerine ayak uyduran biyometrik teknolojilerin, kullanıcılar için güvenli bir alan olduğunu aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, yetersiz parolalar gibi geleneksel yöntemler yerine imkan dahilinde biyometrik teknolojilerin kullanımını öneriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kötü Niyetli Bot Saldırıları Turizmi Baltalıyor

Kötü Niyetli Bot Saldırıları Turizmi Baltalıyor

BAZI SEKTÖRLER KÖTÜ NİYETLİ BOT SALDIRILARININ ABLUKASINDA

 

Türkiye ekonomisinin de önemli bir unsuru olan turizm sektörü, ulaşım ve konaklama gibi hizmet alanlarında kötü niyetli bot saldırılarının önüne geçilemiyor. Statica’nın geçen yılı tarayarak paylaştığı güncel verilere dikkat çeken Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, gelişmiş düzeyde bot saldırılarının yaşandığı sektörler arasında ilk 3’te 70 ile turizm, 31 ile ticaret ve 24 ile otomotiv sektörlerinin yer aldığını bildiriyor.

 

Bir formata bağlı kalmayan ve eş zamanlı olarak birden fazla fonksiyonu gerçekleştiren kötü niyetli botlar internet trafiğindeki varlığını şiddetli sürdürüyor. Öyle ki kötü niyetli botların günlük hayat pratiklerinin teknolojik dönüşümü nedeniyle tehdit ettiği kitleyi de genişlettiği görülüyor. Ulaşım için bilet satın almaktan online alışveriş alışkanlıklarına ve medya tüketimine kadar uzanan kötü niyetli bot saldırılarına dikkat çeken Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, saldırıların sıklıkla gerçekleştiği 3 sektör olduğunu vurguluyor. Seyahat ve ticaret sektörlerinin yanı sıra medyadaki kötü niyetli bot varlığının da önemine dikkat çeken Tursun, bu botların saldırılar sonucu kazandığı fayda dışında veri toplayarak da siber güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtiyor.

 

A Noktasından B Noktasına Giderken Bot Saldırısına Uğramak Mümkün

 

Seyahat ve konaklama rezervasyonlarında gerçekleşen gelişmiş bot saldırısı oranı Statica’nın paylaştığı verilere göre global düzeyde 70’le ilk sıraya yerleşiyor.  Turizm sektörünün can damarlarından sayılan otellerin ve ulaşımın tehdit altında olduğuna dikkat çeken Gürsel Tursun, online satış kotasında bir türlü rezerve edilmeyen boş otel odalarının ya da satışı gerçekleşmeyen boş uçak ve otobüs koltuklarının arka planında döngü halinde çalışan ve zaman aşımları oluşturan kötü niyetli bot saldırısı olabileceğini belirtiyor. İşletmelere büyük kayıplar yaşatan bot saldırılarından korunmak için siber güvenlik çözümlerinin önemini hatırlatan Tursun, dolaylı olarak turizm sektörünü de etkileyen bu sorunun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

 

E-Ticaret Kötü Niyetli Botların Gözdesi Olmaya Devam Ediyor

 

Günlük yaşam pratiklerinin teknolojiye entegrasyonu sonrası Türkiye geneli işlem hacminde 69 oranında artış yakalayan e-ticaret kötü niyetli botların saldırısı altında olmaya devam ediyor. Web sitelerinde ve aplikasyonlarda API’leri hedef alan siber saldırılardaki artışa dikkat çeken Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, yükselen bir trend yakalayan e-ticaret sektöründe kötü niyetli botların faaliyetlerini hatırlatıyor. Ödeme süreçlerindeki dolandırıcılıklardan, ürünlerin bulunduğu sayfalardaki verileri elde etmeye ve ana sayfaları hedef alan kaba kuvvet saldırısına (Brute Force) kadar geniş bir etki alanından söz eden Tursun, kimi zaman kimlik bilgilerinin doldurulma alanlarında otomatik saldırıların da gerçekleştiğini ekliyor. Bu saldırılardan e-ticaret şirketlerinin gelirlerinin büyük oranda etkilendiğini vurgulayan Tursun, siber güvenlik önlemlerinin ihmal edilmemesini öneriyor.

 

Medya Yayıncılarının Yanlış Karar Almalarına Neden Oluyorlar

 

Medya sektörünün reklam ve satış ortaklıkları için iyi niyetli botlardan faydalandığı biliniyor. Süreci yönetirken kirli bot trafiğini filtreleme işlemi ve pazarlama amacıyla kullanılan analitik araçlarının düzenlenmesi, karşılaşılan ana zorluk olarak görülüyor. Kötü niyetli bot aktivitelerine, kampanya analizlerini çarpıtmak, rakiplerin ve reklam platformlarının veri ve içerik kazıma (content scraping) yöntemine başvurması gibi süreçlerde rastlandığını belirten Gürsel Tursun, bot saldırılarının medya yayıncılarını yanlış veriler ışığında karar vermeye yönlendirdiğini ekliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Twitter çöktü! 14 Temmuz Twitter’a erişim sağlanamıyor, Twitter’a ne oldu, ne zaman düzelecek? – Teknoloji

Twitter çöktü! 14 Temmuz Twitter’a erişim sağlanamıyor, Twitter’a ne oldu, ne zaman düzelecek? – Teknoloji

Sosyal medya ağı twitter çöktü mü? Binlerce kullanıcı 14 Temmuz 2022 Perşembe günü 14.30 sularında Twitter’da erişim sorunu yaşadıklarını bildirdi. Binlerce kullanıcı, arama motorlarına ‘Twitter çöktü mü?’ yazarak, cevap bulmaya çalışıyor.Sosyal medya devi Twitter, son aylarda Elon Musk ile anılsa da bu defa erişim problemi ile konuşuluyor. Mikroblog sitesi olarak hizmet veren Twitter’da binlerce kullanıcı, 14 Temmuz Perşembe günü itibariyle erişim sorunuyla karşılaşıyor. Arama motorlarında da kullanıcılar, ‘Twitter çöktü mü?’ sorusunu yazarak cevap bulmaya çalışıyor. Ancak şu ana kadar şirket tarafından yapılan herhangi bir açıklama yok. TWITTER NE ZAMAN DÜZELECEK?En çok kullanılan sosyal medya platformlarından Twitter’a saat 15:00’dan itibaren erişim sağlanamıyor. Sorunla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılamzken sorunun kısa sürede çözülmesi bekleniyor.SORUN DÜZELMEYE BAŞLADITwitter’da yaşanan erişim sorunu dünya çapında düzelmeye başladı. Kullanıcılar, yavaş yavaş platforma yeniden erişebilir hale geldi. Eğer Twitter’a halen erişemiyorsanız, bir süre beklemeniz gerekebilir.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OMIX 360 derece teknolojik bir yaşam biçimi sunuyor

OMIX 360 derece teknolojik bir yaşam biçimi sunuyor

OMIX, akıllı cihaz üreten ya da satan bir marka olmanın ötesinde, rekabetçi fiyatlarla teknolojiyi mümkün olduğunca daha fazla insanın hayatına entegre etmeyi hedefliyor. Yeni akıllı telefonlarını ve AIoT ürünlerini tanıttığı en son lansmanın teması olan “Teknolojiyi Mix’le!” söyleminden de yola çıkarak sunan OMIX, kullanıcılarına, “Önce hayatına teknolojiyi mix’le, sonra da aldığın her bir OMIX ürününü birbirine mix’le” diyor. Singapurlu şirket bu mottodan yola çıkarak sunduğu yenilikçi ürünlerle kullanıcılarına kolaylık, konfor ve daha teknolojik bir yaşam biçimi sunuyor. 

2021 yılı sonunda Türkiye pazarına giren Singapur merkezli teknoloji markası OMIX, sunduğu tüm ürünlerde, Uzak Doğu’nun teknolojideki bilgi ve deneyimini yerli üretim kabiliyetleriyle bir araya getiriyor. Şirketin tüm yenilikçi teknoloji ürünlerinin her birinde amacı kullanıcılarına farklı bir deneyim yolculuğu yaşatmak. OMIX, lider şirketlerin kullandıkları tüm imkanları eksiksiz kullanabilmenin yanı sıra, üst segment teknoloji ürünlerini rekabetçi fiyatlarla tüketiciye sunarak pazarda fark yaratıyor. Kaliteyi ileri teknolojiyle birleştiriyor ve en kullanışlı haliyle tüketiciye sunuyor. 

 

OMIX, sadece akıllı telefon üreten ya da ithal eden bir marka değil. Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye yatırım yaparak üretime başlayan şirket, gerçekleştirdiği lansmanlarda yenilikçi ürünlerini kullanıcıları ile buluşturdu. Son teknolojik özelliklere sahip akıllı telefonlarını rekabetçi fiyatlar ile pazara sunan OMIX, mobil haricinde IoT (Internet of Things) segmentinde, internet erişimi olan günlük hayata entegre ürünleri de kullanıcıya sunarak pazarda ayrışıyor. Şirket, bu alana özel yazılım yatırımı yaparak, her bir OMIX ürünün kendi içinde birbirleriyle etkileşim halinde olmasını sağlıyor. Bu alanda sunduğu yapay zeka teknolojili ürünler ile de IoT segmentini, AIoT (Artificial Intelligence of Things) olarak dönüştürüyor.   

 

MixO ile kullanıcı, teknolojinin akışına kendisi yön veriyor. 

Marka olarak sadece donanım tarafına değil yazılıma da yatırım yapan OMIX’i, bu alanda rakiplerinden farklılaştıran en büyük gücü tüm ürünlerinin kendi arasında iletişim kurmasını mümkün kılan MixO platformu. OMIX’in teknoloji ekosisteminin alametifarikası olan MixO platformu, kullanıcılarının otomatik olarak kendi modüllerini oluşturmalarına imkan veriyor ve sunduğu bu pratik yaklaşımla, onların günlük ihtiyaçlarında en konforlu deneyimi yaşamasını mümkün kılıyor. MixO ile kullanıcılar hayatlarında teknolojinin akışına kendileri yön verebiliyorlar. MixO uygulaması ile kullanıcılar AIoT ürünlerini internet üzerinden uzaktan yönetebiliyorlar. Uygulama üzerinden ürünlerin ilk kurulumunu yapmak ve otomasyonlar belirlemek oldukça kolay. Tüm bu iletişimi sağlayarak kullanıcılara en pratik yöntemleri sunan MixO, kullanıcı deneyimini iyileştiriyor; teknolojiyi sadeleştirerek herkesin kullanabileceği bir arayüz olarak ön plana çıkıyor.  

 

Hedef teknolojinin sadeleştiği ve rekabetçi fiyatlara satıldığı bir pazar yaratmak 

OMIX, teknolojiyi insanlarının hayatının içine daha çok entegre etmek amacıyla çıktığı yolculukta, teknoloji severlerin sayısını artırarak, daha çok insanı yeni dijital dünya düzlemine çekebilmeyi hedefliyor. Şirketin son olarak gerçekleştirdiği lansmanın teması olan “Teknolojiyi Mix’le!” Söyleminin tam olarak çıkış noktası da bu aslında. Marka kullanıcılarına, “Önce hayatına teknolojiyi mix’le, sonra da aldığın her bir OMIX ürününü birbirine mix’le!” diyor. OMIX’in ana amacı Türkiye’de teknolojinin sadeleştiği ve rekabetçi fiyatlarla herkesin erişebildiği bir pazar yaratmak. Farklı kullanıcı dinamiklerine hitap eden, trend belirleyici akıllı telefonlardan, robot süpürgeler, bebek kameraları, hoparlörlü gece ışığı ve hava temizleyicisine kadar geniş bir spektrumda ürün yelpazesi bulunan OMIX, önümüzdeki dönemlerde sunacağı, yenilikçi, şık ve yüksek teknolojisiyle fark yaratan ürünleri ile Türkiye’deki pazar payını yüzde 10’a yükselterek büyüme yolcuğuna devam etmeyi hedefliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türk Telekom yerli eSIM yeni nesil akıllı telefonlara hazır

Türk Telekom yerli eSIM yeni nesil akıllı telefonlara hazır

Türk Telekom, mobil dünyada çığır açan eSIM teknolojisini bu yeniliği destekleyen ve yeni çıkan tüm akıllı cep telefonlarında kullanıma sunuyor. Türk Telekom müşterileri, yüzde yüz yerli teknolojiyle üretilen eSIM hizmetinden numaralarını değiştirmeden ve ek ücret ödemeden yararlanabiliyor. 

 

Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekomyeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Türk Telekom, bireysel ve kurumsal kullanıcıların faydalanabildiği eSIM teknolojisini, bu yeniliği destekleyen ve yeni çıkan tüm akıllı cep telefonlarında kullanıma sunuyor.  

 

Yüzde yüz yerli teknoloji

Türk Telekom, akıllı telefonlardan giyilebilir teknolojilere, otomotiv endüstrisinden internete bağlı daha birçok ürüne kadar geniş bir alanda kolayca kullanılabilecek eSIM’ı yüzde yüz yerli teknolojiyle üretiyor.  Türk Telekom altyapısıyla, Türkiye’de kurulan sunucularla entegrasyonu tamamlanan eSIM teknolojisiyle, fiziksel bir müdahale gerekmeden operatör profili oluşturulabiliyor. 

 

Çevre dostu bir dijital deneyim

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun SIM teknolojilerini destekleyen sistemlerin kurulumu ve cihazlarda kullanımı kapsamındaki kurul kararlarına uygun olarak, tamamen yerli ve milli olarak üretilen eSIM teknolojisi, kullanıcılara dijital bir deneyim sunuyor. Dijital yapısı nedeniyle kaybolma ya da çalınma riskleri taşımayan ve fiziksel bir SIM karta ihtiyaç olmadığı için kart değişimi gereksinimini ortadan kaldıran eSIM, aynı zamanda çevre dostu olma özelliği de taşıyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

En çok Instagram kullanan ülkeler belli oldu: Türkiye kaçıncı sırada? – Teknoloji

En çok Instagram kullanan ülkeler belli oldu: Türkiye kaçıncı sırada? – Teknoloji

2022’ye ait verilere göre dünyada en fazla Instagram kullanıcısına sahip olan ülkelere dair veriler belli oldu. Türkiye 52,15 milyon kullanıcıyla uygulamayı en çok kullanan ülkeler arasında 6’ncı sıraya yerleşti.Statista verilerine göre, listenin ilk sırasına yerleşen ülke 230,25 milyon kullanıcı ile Hindistan olurken, onu sırasıyla 159,75 milyon ile ABD, 119,45 milyon ile Brezilya, 99,15 milyon ile Endonezya, 63 milyon ile de Rusya takip etti. Listede sadece 20 ülke yer alırken, son sıraya yerleşen ülke 16,1 milyon ile Ukrayna oldu.3 YILDA 18 MİLYONU AŞAN ARTIŞ3 yıl önceki veriler incelendiğinde, Türkiye’deki Instagram kullanıcı sayısının 34 milyon olduğu ve 3 yılda 18 milyonun üzerinde artış yaşandığı görüldü.İlk 10 ülke şu şekilde:1- Hindistan Kullanıcı sayısı: 230,25 milyon2- ABD Kullanıcı sayısı: 159,75 milyon3- Brezilya Kullanıcı sayısı: 119,45 milyon4- Endonezya Kullanıcı sayısı: 99,15 milyon5- Rusya Kullanıcı sayısı: 63 milyon6- Türkiye Kullanıcı sayısı: 52,15 milyon7- Japonya Kullanıcı sayısı: 46,1 milyon8- Meksika Kullanıcı sayısı: 37,85 milyon9- İngiltere Kullanıcı sayısı: 31,75 milyon10- Almanya Kullanıcı sayısı: 29,85 milyon

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Sony Future Filmmaker Awards – Ulusal24 Haber Merkezi

Sony Future Filmmaker Awards – Ulusal24 Haber Merkezi

Sony Future Filmmaker Awards

 

Kısa filmler için yeni büyük ödül programı açıklandı

 

Creo, yaratıcı mükemmelliğin geliştirilmesi için bir kapı aralayan, kısa filmler için yeni ve önemli yıllık ödül programı olan Sony Future Filmmaker Awards’ın lansmanını duyurdu. Sony’nin sponsor olduğu ve katılımı ücretsiz olan Sony Future Filmmaker Awards, hikaye anlatımına yeni bir bakış açısıyla dünyanın dört bir yanından orijinal sesleri yükseltmek için yola çıktı.

 

Kısa listeye kalan otuz film yapımcısı, 22 Şubat 2023’te California Culver City’deki tarihi Sony Pictures stüdyosunda yer alan Cary Grant Tiyatrosu’nda gerçekleşecek Ödül töreni için Los Angeles’a uçmaya hak kazanacak. “Çevre” ve “Gelecek” formatları da dahil olmak üzere altı kategoriden kazananlar yapılacak törende açıklanacak. Kazananlar nakit ödüller ve bir dizi Sony Dijital Görüntüleme ekipmanı ile ödüllendirilecek. Kazananlar, ödüllü tiyatro, televizyon ve film yönetmeni Justin Chadwick’in başkanlık ettiği önde gelen isimlerden oluşan bir jüri tarafından seçilecek.

 

Ödül gecesinin ardından, 30 kişilik kısa listeye kalan tüm yarışmacılar, Sony Pictures yöneticileri ve alanlarındaki en iyi uzmanlar tarafından yönetilen iki günlük atölye çalışmalarına, gösterimlere ve panel tartışmalarına katılmaya hak kazanacak. Olağanüstü iki günlük program, satış konuşması yapmaktan hukuka, yetenek ajanslarıyla çalışmaya ve animasyon ve CGI dahil olmak üzere en son teknolojileri kullanmaya kadar çok çeşitli konuları kapsayacak. Bu paha biçilmez fırsat, film yapımcılarına endüstrinin iç işleyişine özel erişim ve benzersiz içgörü sağlayarak kariyer ilerlemelerini destekleyecek.

 

Ödüllü tiyatro, televizyon ve film yönetmeni ve Jüri Başkanı Justin Chadwick: “Film endüstrisinde büyük bir değişim anındayız: stüdyoların gürültüyü kesip bulabilecek orijinal yeni sesler aradığı yer. İzleyicilerle iletişim kurmanın yeni yolları aranıyor. Sony Future Filmmaker Awards ile çalışmaları ilgi uyandıran, bilgi veren, eğlendiren ve heyecanlandıran yeni nesil hikâye anlatıcılarını arıyoruz. Söyleyecek bir şeyiniz varsa ve sesinizin duyulmasını istiyorsanız, duymak isteriz.”

 

Sony Corporation Kıdemli Başkan Yardımcısı Kenji Tanaka; “Sony’nin Amacı, “Yaratıcılık ve teknolojinin gücüyle dünyayı duyguyla doldurmak”. Sony Future Filmmaker Awards’ı başlatmak için işbirlikçilerimiz Creo ile birlikte çalışan bu yeni girişimin, içerik oluşturuculara ve onların anlattıkları hikayelere olan bağlılığımızı ilerlettiği için film yapımcılarına sundukları konusunda gerçekten heyecanlıyız. Birinci sınıf tesislerimize ve önde gelen uzmanlarımıza erişimden en gelişmiş ve yenilikçi teknolojiye kadar, yaratıcılığın önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmayı ve yaratıcılara onları bir sonraki seviyeye taşımak için ihtiyaç duydukları araçları ve fırsatları sağlamayı amaçlıyoruz.”

 

Creo’nun Kurucusu ve CEO’su Scott Gray; “Dünyanın dört bir yanından film yapımcılarını yüceltmek ve desteklemek amacıyla Sony Future Filmmaker Awards’ı başlatmaktan heyecan duyuyoruz. Ödül, film yapımcılarına benzersiz bir fırsat ve profesyonel gelişimlerine olağanüstü bir destek sunuyor. Bu yeni girişim, Creo’nun yaratıcıların kariyerlerini desteklemek ve ilerletmek için kurulum programlarına ilişkin güçlü geçmişini daha da geliştiriyor ve sponsorlukları için Sony’ye ve Jüri Başkanı olarak uzman rehberliği için Justin Chadwick’e minnettarız.”

 

 

Sony Future Filmmaker Awards aşağıdaki yarışmaları ve kategorileri içeriyor:

 

Film Yapımcısı

 

Film yapımcısı yarışması, hikâye anlatımına yeni bir bakış açısı getiren orijinal sesleri yükseltiyor.

 

Üç kategori: Kurgusal film, Kurgusal olmayan film, Çevre.
İçerikler 5 ila 20 dakika arasında olmalıdır ve herhangi bir cihazla çekilebilir.
Kategori başına 5 olmak üzere toplamda 15 kişilik kısa liste oluşturulur.
Kazananlar ve kısa listeye girenlerin tümü, Ödül törenine ve iki günlük atölye programına katılabileceği bir Los Angeles gezisi kazanır.
Üç kategori kazanan ayrıca 5.000 ABD Doları (USD) ve bir FX9 Cinema Line Kamera (artı lens) kazanır.

 

Öğrenci Film Yapımcısı

 

Öğrenci Film Yapımcısı yarışması, yakında sektörü şekillendirecek olan yetenekleri ödüllendiriyor.

 

İki kategori: Kurgusal film ve Kurgusal olmayan film 
Katılımcılar, dünya çapında bir diploma veya derece düzeyinde kayıtlı bir kurumda bir film eğitimi alıyor olmalıdır.

İçerikler 5 ila 20 dakika arasında olmalıdır ve herhangi bir cihazla çekilebilir.
Farklı kıtalar ve çeşitli küresel yeteneklerin temsilini sağlamak adına kategori başına beş olmak üzere toplamda en fazla 10 kişilik kısa liste oluşturulur.
Kazananlar ve kısa listeye girenlerin tümü, ödül törenine ve iki günlük atölye programına katılabileceği bir Los Angeles gezisi kazanır.
İki kategori kazanan ayrıca bir dizi Sony Dijital Görüntüleme ekipmanı kazanır.

 

Gelecek Formatı

 

Future Format yarışması, film yapımcılarını her yıl yeni bir teknik brifinge yanıt vermeye zorluyor.
 

İçerikler yalnızca akıllı telefonda çekilebilir.
İçerikler 2 ila 5 dakika arasında olmalıdır ve herhangi bir akıllı telefonda çekilebilir.
En fazla 5 kişilik kısa liste oluşturulur.

Kazananlar ve kısa listeye girenlerin tümü, ödül törenine ve iki günlük atölye programına katılabileceği bir Los Angeles gezisi kazanır.
Kategori kazananı ayrıca 2.500 ABD Doları (USD) ve bir dizi Sony Dijital Görüntüleme ekipmanı kazanır.

 

 

Tüm başvurular için son tarih 13 Aralık 2022, 07:00 AM (CT). İki günlük atölye programı, 23 ve 24 Şubat 2023’te Culver City, California’daki Sony Pictures stüdyosunda gerçekleştirilecek. Açılış baskısının jüri paneli Eylül 2022’de açıklanacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com