AV-TEST, Kaspersky VPN Secure Connection’ın kesintisiz veri akışı becerisiyle öne çıktığını tespit etti

AV-TEST, Kaspersky VPN Secure Connection’ın kesintisiz veri akışı becerisiyle öne çıktığını tespit etti

Kaspersky VPN Secure Connection, bağımsız BT güvenlik enstitüsü AV-TEST tarafından kesintisiz veri akışı ile içerik (video gibi), oyun ve torrent için en iyi VPN’ler arasında gösterildi. Kaspersky VPN Secure Connection, hız derecelendirmeleriyle övgü toplarken VPN şeffaflık derecelendirmelerinde önde gelen küresel rakiplerini geride bıraktı.

 

Sanal özel ağların (VPN) anonim gezinme, güvenli indirme ve mesajlaşmanın yanı sıra video gibi akış platformlarında yerel içeriğe erişim sağlama dahil olmak üzere birden çok kullanımı mevcut. Bu araçlar ayrıca oyuncular için de aranan bir özellik haline geldi ve oyuncuların pinglerini ayarlayarak kesintisiz oyun oynamalarına imkân sağladı. VPN’ler oyun endüstrisindeki 300 milyar doları aşan mevcut değeriyle ve sürekli genişleyen müşteri tabanıyla hızla büyüyor. Yalnızca 2016-2021 yılları arasında 500 milyon oyuncu bu ağları kullanmaya başladı. 

 

AV-TEST, Kaspersky VPN Secure Connection’ın, bilgisayarında Windows 10 kullanan tüketiciler için üstün hız ortalamaları sunduğunu açıkladı. Servis ayrıca torrent aktivitelerini destekleyen, yerel hizmetlere erişim sağlayan ve kesintisiz akış deneyimlerine hız veren en iyi çözümler arasında yer aldı.

 

Kaspersky VPN Secure Connection, oyuncular için en uygun seçeneklerden biri olarak da öne çıktı. Test katılımcıları arasında düşük gecikme süresi avantajı sağlayan Hydra Catapult’u sunan tek VPN yazılımı olan Kaspersky VPN Secure Connection, oyuncuların pinglerini azaltan ve onlara oyunda önemli avantaj sağlayan özel protokoller kullanılarak daha düşük gecikme süreleri elde ediyor.

 

Tüm bunlara ek olarak AV-TEST, hizmet ve şirket arkasında kimin olduğu ve veri depolama ayrıntıları dahil olmak üzere Kaspersky’nin şeffaflık raporlarını herkese açık hale getiren tek VPN sağlayıcısı olduğunu belirtti. Ayrıca Kaspersky Deloitte SOC 2 bağımsız değerlendirmesini de geçerek antivirüs sistemlerinin geliştirilmesi ve yayınlanması sürecinin güvenlik kontrolleri tarafından yetkisiz müdahalelere karşı korunduğunu teyit etti. 

 

AV-TEST incelemesi şunları söylüyor: “Gecikmeye özel önem veren oyuncular, fare tıklamaları veya düğmeye basmaları bir milisaniyeyi geçmediği sürece ürün adı ve özellik yelpazesine önem vermiyor. Ölçülen değerlere dayanarak Kaspersky bu konuda ilk tercih.”

 

Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlama Başkan Yardımcısı Marina Titova şunları söylüyor: “VPN’ler, tüketicilere dijital konumlarını özgürce ayarlama ve çevrimiçi olduklarında kişisel verilerini gizleme imkânı sağlıyor. Oyuncular ve medya içeriği izlemek isteyenler için ara belleğe alma veya gecikme, dijital deneyimde sinir bozucu bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle Kaspersky VPN Secure Connection ürünümüzün müşterilerimiz için güvenlik ve şeffaflık sağlayan düşük gecikme etkisiyle tüketici pazarındaki en hızlı VPN’lerden biri olarak kabul edildiğini görmekten gurur duyuyoruz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Fiat ve Mercedes-Benz araçlarının erişim korumalı araç elektroniği üzerinde aktif teşhis çalışmaları mümkün

 

Bosch, korumalı elektronik sistemlere sahip araçlarda diyagnoz kapsamını genişletiyor ve yeni markaları erişimine dahil ediyor.
 
Güvenli Teşhis Erişimi, yalnızca tek bir kayıt işlemi ile farklı marka ve üreticilerin korumalı araç verilerine erişim sunuyor.
 
Korumalı diyagnoz verilerine erişim, bağımsız servislere rekabet imkânı tanıyor.
 

Günümüzde çok sayıda araç, sürücü destek sistemlerinin kalibrasyonu veya servis bildirimlerinin ayarlanması gibi aktif teşhis görevlerini yerine getirmek için üreticiye özel erişim yetkisi gerektiriyor. Bu durum, bağımsız servisler için çoğunlukla ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Buna bağlı olarak Bosch standartlaştırılmış bir çözüm geliştirdi: Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (Secure Diagnostic Access) veya kısaca SDA, ESI[tronic] arıza tespit yazılımını kullanarak erişim korumalı teşhis içeriklerine erişim imkanı sunuyor. Ağustos 2021’den bu yana, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi yazılımını kontrol ünitesi diyagnozu için bir lisansla birlikte kullanan atölyeler, Volkswagen grubu tarafından üretilen çeşitli araçların korumalı elektronik sistemlerine SDA aracılığıyla erişebiliyor. Böylece Bosch SDA, VW grubu tarafından üretilen araçlardaki güvenlik seviyesinin gereksinimlerini karşılayarak servis çalışmalarına imkân tanıyor. Bu yılın başlarında gerçekleştirilen ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi ve KTS 250 yazılım güncellemelerinden bu yana, kullanıcılar artık Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Abarth, Chrysler, Jeep ve Dodge/RAM araçlarının korumalı araç verilerine erişmek için de SDA’yı kullanabilirler. SDA’nın kapsamı, mevcut Mercedes-Benz araçlarına da erişim sağlamak için Haziran ayında genişletilecek. Ayrıca Bosch, SDA aracılığıyla erişim olanaklarını sürekli olarak genişletmek için farklı araç üreticilerinin geliştirme departmanlarıyla da yakın iş birliği içindedir. 

 

Kişisel Bosch ID ile kolaylıkla SDA kullanımı

Güvenli Teşhis Erişimini kullanmak için servis personelinin, ücretsiz olarak kılavuzluk edilen bir süreç ile bir e-posta adresi ve kendi seçtikleri bir şifreden oluşan kişisel bir Bosch ID oluşturması gerekiyor ve tek bir kayıt yeterli oluyor. Kaydolduktan sonra, SDA aracılığıyla korunan tüm teşhis verilerine erişebilirler.

 

Yalnızca Mercedes-Benz araçlarının korunan verilerine erişim ve ağ tanımlaması için Bosch ID oluşturmanın yanı sıra ek bir işlem adımı gereklidir. Daha sonra, bu araçların da korunan verilerine erişim sağlanır.

 

SDA yardım merkezinde kapsamlı açıklamalar ve ipuçları

ESI[tronic] servis yazılımı aracılığıyla SDA’ya erişmenin temel olarak iki yolu var. Kullanıcılar dilerse, Bosch ID’lerini kullanarak diyagnoz işleminin hemen başında ESI[tronic] içindeki SDA erişimini etkinleştirebilir. Bu yöntem tercih edilmediğinde ise araç teşhis amacıyla bağlandığında, ESI[tronic], ilgili aracın korumalı bir elektronik sistemle donatıldığını gösteren bir açılır pencere açar ve kullanıcıları bilgilendirir. Kullanıcılar ayrıca bir bağlantı aracılığıyla da destek sağlayan SDA yardım merkezine erişebilir. Sık sorulan sorular gibi Güvenli Teşhis Erişimi ile ilgili konuların yanı sıra resim ve videolarla önemli bilgilere ulaşabilirler.

 

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi’nin kullanımı için gerekenler, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi arıza tespit yazılımı ve kontrol ünitesi teşhisi için geçerli bir lisans ve sabit bir internet bağlantısıdır. Ayrıca, KTS 590, KTS 560, KTS 350 veya KTS 250 gibi mevcut Bosch KTS neslinin bir arıza tespit cihazı da gereklidir. Bu, çok markalı servislerin de yeni araç modellerinde aktif teşhis işlemlerini gerçekleştirmesini sağlayarak rekabet etmelerini sağlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HUAWEI MatePad 10.4 Türkiye’de ön siparişe sunuldu

HUAWEI MatePad 10.4 Türkiye’de ön siparişe sunuldu

Huawei, yeni nesil akıllı ofis ve eğitim tableti olan yeni HUAWEI MatePad 10.4’ü Türkiye’de ön satışa sundu. HUAWEI M-Pencil ve çok çeşitli not alma uygulamalarıyla uyumlu olan yeni ve geliştirilmiş HUAWEI MatePad 10.4, birden fazla akıllı özelliğe sahip zengin bir ekosistemi destekleyerek kendisini üretkenlik ve eğitim için en iyi seçim olarak konumlandırıyor.

 

HUAWEI MatePad 10.4, her açıdan geliştirmelerle geliyor. İnce ve taşınabilir olması, minimalizmin güzelliğini bünyesinde barındırırken ergonomi ve teknolojik estetiği bir araya getirerek görünüm ve kullanıcı deneyimi arasında mükemmel bir denge sağlıyor. 10,4 inç, 2K çözünürlüklü HUAWEI FullView Ekran ile donatılan HUAWEI MatePad 10.4, geniş bir içerik yelpazesinde daha iyi görüntü kalitesi sunmak üzere tasarlandı. Ayrıca Harman Kardon tarafından profesyonel ayarlanmış büyük genlikli hoparlörler ile güçlü ve daha derin bas sesleri, tableti gerçek bir bas hoparlörüne dönüştürür. Çevre birimlerine bakıldığında, yeni nesil HUAWEI M-Pencil, yalnızca kurşun kalemle yazma deneyimini yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda akıllı telefonlar ve PC’ler arasında çoklu ekran ve cihazlar arası iş birliğini göstermede güçlü bir araç olarak hizmet ediyor. Akıllı bir ofis ve eğitim tableti olarak HUAWEI MatePad 10.4, kullanıcıların akıllı üretkenliği ve yaratıcılığı daha iyi kullanmalarını sağlayarak yüksek bir öğrenme deneyimi sağlıyor.

 

Sürükleyici bir izleme deneyimi için ultra yüksek çözünürlüklü HUAWEI FullView Ekran

HUAWEI MatePad 10.4, çerçevelerde veya arka kapakta hiçbir anten kırılım noktası içermeyen 84 ekran-gövde oranına sahip HUAWEI FullView ekran, doğal olarak kullanıcının dikkatini ekran içeriğine yönlendiriyor. HUAWEI MatePad 10.4, cihazın daha ince görünmesini sağlayan ve tabletin ele daha iyi oturmasını sağlayan mikro kavisli bir çerçeveye sahip.

 

Deneyimin son derece önemli olduğu bir çağda, HUAWEI MatePad 10.4, grafikleri daha ince ayrıntılarda daha iyi kalitede oluşturan görsel deneyim sunmak için 2K çözünürlüklü bir ekranla donatıldı. Ayrıca, HUAWEI MatePad 10.4, ekranın göz üzerindeki etkisini en aza indirerek kullanıcılar için her yönden göz koruması sağlayan çift TÜV Rheinland Düşük Mavi Işık ve Flicker Free sertifikalarına sahip.

 

Yazılım ve donanım kombinasyonu verimliliği artırıyor

Huawei bir kez daha bir klasiğin üstüne yenilik getiriyor. HUAWEI MatePad 10.4, ikinci nesil HUAWEI M-Pencil ile donatılarak kullanıcılara iş ve öğrenme verimliliğini kapsamlı bir şekilde geliştirmek için daha gerçekçi bir yazma deneyimi sunuyor. HUAWEI MatePad 10.4, HUAWEI FreeScript, Annotate ve Take snippet gibi sistem düzeyinde ekran kalemi özellikleri sunarak el yazısı girişini daha verimli ve kullanışlı hale getiriyor.

 

HUAWEI Akıllı Klavye, Bluetooth bağlantısını destekleyerek ofis çalışanlarına ve öğrencilere, iki elle daha uzun süre yazarken bile rahat ve hızlı yanıt veren bir yazma deneyimi sunmak için 1,3 mm tuş hareketi özelliğine sahip. Yeni kombinasyon kısa yol tuşu işlevleri, daha hızlı bir işlem deneyimi sağlayarak karmaşık belgelerin işlenmesi gibi çeşitli durumları kolaylaştırıyor. HUAWEI MatePad 10.4 ayrıca fare noktasını tamamen optimize ederek imleç noktasının ilgili imleç moduna sahip olmasını, fare imlecini üzerine getirerek belirli bir uygulamanın içeriğini ön izlemesini ve fareyi tıklayarak uygun kontrolü gerçekleştirmesini sağlar.

 

Daha verimli ve kullanışlı ofis deneyimi oluşturmak için HUAWEI MatePad 10.4, Çoklu Pencere ve Uygulama Çoklayıcı işlevlerine de sahip. Çoklu Pencere, tablet yatay moddayken uygulamaları tam ekran kullanmak için Uygulama Çoklayıcının yatay modu desteklemeyen çoğu uygulamayı ele aldığı 4 adede kadar farklı uygulama penceresini aynı anda açarak işlemi kolaylaştırır.

 

Sınırsız tüm senaryo etkileşimi daha akıllı anlar yaratır

Akıllı ofis ailesinin bir üyesi olarak HUAWEI MatePad 10.4, diğer Huawei cihazlarına sorunsuz bir şekilde bağlanabilir. Akıllı telefonla iş birliği, kullanıcıların akıllı telefonları ve tabletleri sürükleyip bırakarak ve akıllı telefonları kontrol etmek için tableti kullanarak verimliliği artırmak için ekran, klavye ve ekran kalemi gibi donanım avantajlarıyla akıllı telefonlar ve tabletler arasında dosya aktarmalarına olanak tanır. PC ile iş birliği, kullanıcıların iki cihaz arasında içeriği özgürce sürüklemesine, tabletin klavyesini ve faresini paylaşmasına ve aynı zamanda iş ve çalışmada daha yüksek verimlilik için Ayna Modu, Genişletme Modu ve İş Birliği Modunu etkinleştirmesine olanak tanır.

 

Toplantılar ve çevrimiçi dersler için tasarlanmış net ve güçlü ses

HUAWEI MatePad 10.4, ofiste ve ders çalışırken verimli olurken aynı zamanda video konferanslar, çevrimiçi dersler ve görsel-işitsel eğlence gibi farklı senaryolarda kullanıcıların rahat bir teknolojik deneyim elde etmelerine yardımcı olmak için iyi bir ses deneyimine sahip. HUAWEI MatePad 10.4, dört kanallı, dört hoparlörlü bir ses sisteminin yanı sıra Harman Kardon tarafından profesyonel ayar ile tüm kullanıcılar için mükemmel bir dinleme deneyimi sağlayan kompakt bir tasarımla geliyor.

 

HUAWEI MatePad 10.4 ayrıca üç mikrofonu ve Huawei’nin kendi geliştirdiği gürültü engelleme teknolojisini benimseyen mükemmel ses alma ve gürültü azaltma özelliklerine sahip. Bu algoritmalar, sesleri ve gürültüyü gerçek zamanlı olarak ayırt edebilir ve en iyi deneyim için ses filtrelemesi yapabilir. Bunlar, kullanıcıların duymak istedikleri seslere konsantre olmalarını sağlayarak daha etkili iletişim sağlar.

 

Ultra hafif ve ince tasarıma rağmen HUAWEI MatePad 10.4 tam performansla çalışabilir. Devasa 7.250 mAh pili 28 güne kadar beklemede kalabilir ve 12 saate kadar kesintisiz yerel 1080p HD video oynatabilir. Ayrıca, HUAWEI MatePad 10.4, 22,5 W HUAWEI SuperCharge’ı destekler ve sıfırdan tam şarj için yalnızca 2,5 saat gerekir.

 

4 GB RAM’e sahip HUAWEI MatePad 10.4, 64 ve 128 GB depolama alanı seçenekleriyle, 64 GB versiyon yanında FreeBuds SE hediyesi dahil 3.287 TL ve 128 GB versiyon yanında akıllı klavyesiyle birlikte 5.499 TL fiyatlarıyla HUAWEI Online Mağaza üzerinde satışa sunuluyor. 128 GB model ile birlikte HUAWEI Sound Joy hoparlör de hediye ediliyor; ayrıca ön siparişe özel sepette 150 TL indirim de sunuluyor. MatePad 10.4 64GB alımında ise 6 aylık Blu TV üyeliği ve App Gallery kupon fırsatları tüketicileri bekliyor. HUAWEI MatePad 10.4 ile birlikte sunulan daha birçok farklı kampanya fırsatı için HUAWEI Online Mağaza sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Afet yönetimine yapay zekalı çözüm

Afet yönetimine yapay zekalı çözüm

Cerebrum Tech Kurucusu Dr. Erdem Erkul, son yıllarda iklim değişikliğinin neden olduğu afetlerin şehirleri daha fazla tehdit etmeye başladığına dikkat çekti. Erkul, “Orman yangınlarından müsilaja, selden hava kirliliğine kadar pek çok çevre felaketiyle karşı karşıyayız. Tüm bu felaketlere karşı akıllı şehir konsepti benimsenmeli. Sürdürülebilir, dirençli ve yaşanabilirlik standardı yüksek şehirler önceliğimiz olmalı. Özellikle afet yönetimi yapay zeka yardımıyla daha gerçekleşmeden tüm senaryolar çalışılarak yapılmalı. Bunun için metaverse’te de afet simülasyonlarıyla eğitimler verilebilir” dedi.

 

Dünya nüfusu hızla artıyor, 2050 yılı itibarıyla 6.5 milyar insanın şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Daha bugünden üretilen enerjinin yarısını tüketen, dünyanın karbon salımının yüzde 80’ine neden olan büyük şehirlerde yaşam giderek zorlaşıyor. Gelecek için hayati önem taşıyan şehirlerin, sürdürülebilir, dirençli ve yaşanabilirlik standardı yüksek olmasının yolu ise yenilikçi teknolojiler kullanmaktan geçiyor.

 

Araştırmalara göre; akıllı şehirleşme gayri safi yurt içi hasılada yüzde 15 artış sağlıyor. Diğer yandan akıllı şehir teknolojilerine dünya ölçeğinde yatırımların 2023 yılında 27,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Cerebrum Tech Kurucusu DR. Erdem Erkul, “Akıllı şehirleşme anlayışıyla ulaşımdan güvenlik ihtiyaçlarına, enerjiden atık yönetimine kadar pek çok konu başlığı, yapay zeka yardımıyla koordineli şekilde yönetilebilir. Geçen yıl Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri Marmara Denizi’ndeki müsilaj oldu. Birçok bölgemizde orman yangınları doğal yaşam alanlarına ciddi zararlar verdi. Diğer yandan Karadeniz bölgesi ağırlıkta olmak üzere üst üste sel felaketleri yaşadık, son olarak da Ankara’da yaşanan sel felaketiyle kayıplar verdik. Cerebrum Tech olarak tüm bu felaketlerin akıllı şehirleşmeye geçilmesiyle önlenebileceğini belirtmek istiyoruz. Yapay zeka teknolojilerinin de yardımıyla çevre sorunlarına çözüm bulmak, kaynakların etkin kullanılabilmesini sağlamak mümkün. Ancak bu saydıklarımı yaparsak gelecek nesillere daha sürdürülebilir şehirler bırakabiliriz” dedi. 

 

Metaverse’de afet yönetimi eğitimleri yapılabilir

Erkul şöyle devam etti: “Afet yönetimi konusunda aşama aşama afet önleme tedbirlerinden afet sırasında nasıl organize olunacağı, sonrasında da nasıl rehabilite edileceği şeklinde prosedürlerle yapay zeka destekli süreç yönetimleri yapılmalı. Bu sistemlerde etkin rol alacak görevliler metaverse’te simülasyonlar yardımıyla eğitilebilir. Veri analizi yardımıyla karar destek sistemleri yöneticilere yol gösterebilir. Saha ekiplerinin ihtiyaca uygun yönlendirilmesi gibi hayati kararlar daha kısa sürede alınabilir. Afet yönetimi sel, yangın, deprem gibi farklı konu başlıklarında özelleştirilebilir.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Identify Partner Programı KYC Pazarını Büyütecek

Identify Partner Programı KYC Pazarını Büyütecek

Dijital müşteri davranışları, sektörlerdeki etkisini artırdıkça bankacılık, finans, sigorta, telekomünikasyon sektörleri başta olmak üzere Uzaktan Kimlik Doğrulama (KYC) pazarı da gelişimini sürdürüyor. Avrupa’da ve ülkemizde KYC denilince akla ilk gelen çözüm sağlayıcı olan Identify, yeni başlattığı “Identify Partner Programı” ile kabul gören ileri teknolojisini Türkiye pazarında daha güçlü ve yaygın biçimde konumlandırmayı hedefliyor.

 

Dijital müşteri kavramı dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş dünyasının gündeminde yer almayı sürdürüyor. Dijital müşteriler ise yakın geçmişe kadar, genel olarak e-ticaret ve bu  alanda yapılan satın alma işlemleri odağında ön plana çıkıyordu. Özellikle son birkaç yıldır yüksek hızda artan dijitalleşme, pandeminin olumlu sayılabilecek tek etkisi olan dijitalleşmeye yaptığı doping etkisi ile artık çok sayıda tüketici dijital müşteri olma özelliğini kazanıyor. Bu kişiler evlerinden dahi dışarı çıkmadan arzu ettikleri markaların müşteri ekosistemlerine güvenle dahil olabiliyorlar. 

 

Burada hem müşteriler hem kurumlar için en kritik konu ise sistemlere dahil olan kişilerin ve devamındaki işlemlerin herhangi bir dolandırıcılık konusuyla ilişkilendirilmemesi oluyor. İşte burada konu Uzaktan Kimlik Doğrulama’ya ve KYC’nin önemine geliyor. Avrupa’daki ve dünyadaki standartları ilgili bölgelerdeki regülasyon kurumlarınca belirlenen KYC, aslında siber güvenlik gibi çok hassas bir alanı temsil ediyor.

 

Identify verimli iş ortaklıklarını Avrupa’ya da taşımayı hedefliyor

KYC konusunda Avrupa’da sağladığı başarıyı Türkiye’ye taşıyan lider KYC teknolojileri şirketi Identify’ın Türkiye Genel Müdürü Ali Haydar Ünsal yaptığı açıklamada “Hiper dijitalleşme ve bilinçli biçimde şekillenen regülasyon sayesinde KYC pazarı Türkiye’de hızla büyümesini sürdürüyor. Identify hem Türk hem de Alman mühendis ve analistlerden oluşan ekibiyle ortaya koyduğu güçlü ARGE sayesinde geliştirdiği çözümle sektörün standartlarını tanımlıyor. Biz teknolojiyi her daim geliştirmeye ve ileri taşımaya devam ediyoruz. Öte yandan, pazarın sağlıklı biçimde büyümesi için de önemli bir misyon üstleniyoruz. Bu doğrultuda başlattığımız Identify Partner Programı ile güçlü ve güvenilir teknoloji sağlayıcılarıyla iş ortaklıkları geliştirmek hedefindeyiz. Kurumsal seviyede başarılı performansa sahip şirketlerle Türkiye’de başlatacağımız ve verimli olacak iş birliklerini de gelecek dönemlerde Avrupa’ya da taşımayı hedefliyoruz” dedi.

 

Global olarak yayınlanan raporlara bakıldığında, uzaktan kimlik doğrulama pazarının 2026 yılına kadar 18,6 milyar doları aşarak yüzde 16,6 oranında büyümesi bekleniyor. Aynı raporlarda ayrıca, 2021 yılında 1,1 milyar olan uzaktan kimlik doğrulama işlemlerinin sayısının 2026’da 3 katına çıkarak 3,8 milyara yükseleceği işaret ediliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Android 12 işletim sistemine sahip cihazlara, dünya çapındaki ağ operatörlerinin kullanımına uygun olarak geliştirilen 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü sunma konusunda Ericsson ve Qualcomm Technologies ile sektörde devrim yaratacak bir iş birliğine imza attı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, Ericsson ve Qualcomm Technologies ile iş birliği yaparak 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü başarıyla test ettiğini duyurdu. Dünya çapındaki ağ operatörleri tarafından uygulanabilecek özellikte tasarlanan çözüm, 5G kurumsal ağ dilimleme kullanımını hayata geçirme konusunda atılan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. OPPO, Ericsson ve Qualcomm, 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü yakın zaman önce OPPO’nun 5G İletişim Laboratuvarında sergilemişti. OPPO, çekirdek ağ, kablosuz ağ ve çip modülü arasında bağlantı sağlamak için Ericsson ve Qualcomm Technologies ile yakın çalışmalar yürütmüştü.

 

OPPO Taşıyıcı Ürünler Birimi Kıdemli Direktörü Xia Yang, “5G kurumsal ağ dilimleme, 5G ile farklılaştırılmış uygulamaları gerçekleştirmenin anahtarıdır. Şirketin ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ misyonundan yola çıkan OPPO, 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin ticarileştirilmesini hızlandırmak için teknoloji ekosistemi genelindeki inovasyonlardan ve güçlü iş birliklerinden yararlanacak. Ortaklarımızla birlikte, OPPO kullanıcılarının, özelleştirilmiş 5G bağlantı deneyiminin keyfini çıkaran ilk kullanıcılar olmasını sağlayacağız” dedi. 

 

Ericsson, Packet Core Çözümleri Başkanı Monica Zethzon, şunları söyledi: “5G ağ dilimleme, kurumların ağ güvenliği, güvenilirlik ve esneklikle ilgili ihtiyaçlarını daha iyi karşılamaları için güçlü bir çözüm sunuyor. OPPO ve Qualcomm ile iş birliği içinde Ericsson’un çift modlu 5G Core ve 5G RAN Dilimleme yeteneklerine dayanarak geliştirilen çözüm, bulut servis sağlayıcılarının kurumlara daha özelleştirilmiş 5G hizmetleri sunmaları için destek olacak.” 

 

Qualcomm Technologies Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı Sunil Patil, “Ticari 5G kurumsal ağ dilimlemenin sunulması, 5G SA ile sunulan vaatlerin yerine getirilmesinde önemli bir adıma işaret ediyor. Bu teknolojinin ticarileştirilmesi, 5G yeteneklerinin, uygulamaların ihtiyaçlarına göre özelleştirmesine imkan tanıyacak olan 5G ağ araçlarını sunacak” dedi.

 

Fiziksel bir ağı birden çok uçtan uca sanal ağa bölen 5G ağ dilimleme, belirli ihtiyaçlara ve kullanım senaryolarına uygun bağımsız ve özelleştirilmiş ağ kaynakları sunuyor ve böylece daha esnek ve etkili 5G ağları sağlamak için daha çok 5G kaynağı kullanımına imkan tanıyor. Şirketler bundan sonra ticari kullanıma sunmak amacıyla ekosistem, cihaz ve ağ ile ilgili ayrıntıları tamamlamak üzere çalışmalarını hızlandıracak. 

 

OPPO, birkaç yıldır ağ operatörleriyle ve diğer iş ortaklarıyla 5G ağ dilimleme konusunda Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Bundan önce İngiltere’deki Coventry Üniversitesi’nde ilk 5G SA ağını kurmak için Vodafone ve Ericsson ile iş birliği yapan OPPO, burada ilk 5G SA ağ dilimleme teknolojisini sergiledi. OPPO ayrıca, 5G terminal dilimlemeyi test etmek için China Mobile ile de çalışmalar yürüttü. OPPO, kurumsal ortaklara ve son kullanıcılara daha güvenli ve esnek 5G iletişimi sunacak olan 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin kullanıma alınmasını teşvik etmek için, iş ortağı küresel operatörlerle çalışmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Anker’den Sporcuları Sevindirecek Yeni Ürün: Soundcore Sport X10

Anker’den Sporcuları Sevindirecek Yeni Ürün: Soundcore Sport X10

Akıllı yaşam teknolojilerine öncü yaklaşımlar geliştiren Anker, ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Sunduğu akıllı çözümlerle hayatı kolaylaştıran Anker, kullanıcılarının beklentilerini aşmayı başardığı Soundcore kategori markasına bir yeni ürün daha ekliyor. 210 dereceye kadar dönebilen formuyla ve yeni özellikleriyle spor yaparken rahatlık sunacak yeni kulaklık Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık çok yakında Türkiye’de satışa sunulacak. 

 

 

Geliştirdiği son teknoloji ürünlerle kullanıcılarını memnun etmeyi başaran Anker, Soundcore kategori markasıyla son trendlerden yararlanarak ses kalitesinden ödün vermeyen ürünleri piyasaya sunmaya devam ediyor. Telefon görüşmesi yaparken, müzik dinlerken ya da spor yaparken kullanıcılarının üstün teknolojiden ve kusursuz ses kalitesinden yararlanmasını isteyen Anker, şimdi de yeni kulaklığıyla beklentileri aşmaya devam ediyor. IPX7 tere ve suya dayanıklı yeni kulak içi kulaklık Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık, yenilikçi tasarımı ve üstün konforuyla kullanıcılarla buluşmaya hazırlanıyor. Hibrit Aktif Gürültü Engelleme Özelliği, 32 saate varan çalma süresi, Hibrit ANC modu ve Nefes Eğitimi Uygulaması gibi yenilikçi özellikleriyle  Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık, çok yakında Türkiye’de satışa sunuluyor. 

 

Antrenmanlar artık daha verimli

10 mm dinamik bas yükselten sürücüsü sayesinde antrenman yaparken yüksek basların keyfinin çıkarılmasını sağlayan Soundcore Sport X10, 210 dereceye kadar dönebilen formuyla rahatlıktan da ödün vermiyor. Ter ve suya karşı geliştirilmiş SweatGuard teknolojisi sayesinde çok katmanlı su geçirmez kaplamaya sahip kulaklık, 32 saate kadar çalma süresi sunuyor. Kırmızı, siyah ve beyaz renk seçenekleriyle piyasaya sunulacak 6 mikrofona sahip kulaklık, arama gürültüsü azaltma ve rüzgar geçirmez özelliklere sahip. Hibrit Gürültü Engelleme Özelliği ve ANC moduna da sahip kulaklık; tek bir şarjla 8 saat, 10 dakika şarjla 2 saat çalma süresi vadediyor. Diğer kulaklıklardan farklı olarak Soundcore Sport X10 Nefes Eğitimi Uygulamasına da sahip. Soundcore uygulaması üzerinden kullanıcılar antrenman aşamasına uygun olarak (öncesinde ya da sonrasında) farklı nefes egzersizi seçenekleri arasında tercih yapabiliyor. Isınma, Rahatlama, Baskı Azaltma, Özel Mod ve Zamanlayıcı gibi modların olduğu Nefes Eğitimi Uygulaması, antrenmanları daha etkili ve keyifli hale getirecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kullanıcılar Kişisel Verilerini Koruyan Markalara Güveniyor

Kullanıcılar Kişisel Verilerini Koruyan Markalara Güveniyor

MARKA İTİBARI KİŞİSEL VERİLERİ KORUMAKLA BAŞLIYOR

 

Yapılan araştırmalara göre günümüzde marka itibarını sağlamlaştırmak kullanıcıların kişisel verilerini korumaktan geçiyor. Öyle ki kullanıcıların 73’ü kişisel veri güvenliğinin markanın hırsları için ihlal edileceğini düşünüyor. Markaların müşteri sadakati ve güvene dayalı itibarlarını korumaları gerektiğini hatırlatan Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketlerin kişisel verileri korumanın uygulanabilir 3 yoluna dikkat çekiyor.

 

Küresel çapta ses getiren ve etkileri halen devam eden Cambridge Analytica skandalı birçok şeyi değiştirmeye devam ediyor. Özellikle skandal sonrası kişisel verilerin korunmasına gösterilen önem, kullanıcıların marka tercihlerine de yön vermeye başladı. Morning Consult’un 2022 Güven Araştırması’na göre kullanıcıların 94,1’lik ezici çoğunluğu, kişisel verilerinin izinsiz paylaşılması durumunda markayı kullanmayı bırakacağını belirtiyor. Verilerin bilinçli ve yasal bir şekilde kullanılmasının kullanıcı güvenini kazanarak marka itibarını sağlamlaştıran bir unsur olarak öne çıktığını vurgulayan Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, kullanıcı ve marka arasındaki güven ilişkisinin veri güvenliğiyle sağlandığının altını çiziyor.

 

Bilinçli Kullanıcılar Bilinçli Markaları Tercih Ediyor

 

Veri sızıntılarının ve yasa dışı kullanımların artması birçok kullanıcının kişisel verilerinin korunması özelinde endişelenmesine neden oluyor. 2022 Güven Araştırması’nda kullanıcıların 73’ü kişisel verilerini kapsayan gizlilik politikasının marka çıkarı için ihlal edileceğini düşünüyor. Kişisel verilerin korunması yasal çerçevede belirtilse de gizlilik politikalarındaki açıklar istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Gizlilik politikaları düzgün işlese bile kimi zaman da hackerlerin saldırıları ciddi tehdit yaratabiliyor. Gizlilik politikası güncel, şeffaf olan ve siber suçluların saldırılarına karşı güvenlik önlemleri alan markaların kullanıcılar tarafından ilgi gördüğüne dikkat çeken Serap Günal’a göre markalar, verinin büyüklüğüne ya da çalışılan kişilerin önemine bakmaksızın kişisel verileri koruma konusunda düzenli çaba göstererek kullanıcı güvenini kazanabiliyor. Bu konuda her etkileşimin önemli olduğunu hatırlatan Günal, kişisel verilerin korunması ve marka itibarının zedelenmemesi için her zaman gerekli ve kolay uygulanabilen 3 önemli öneriyi sıralıyor.

 

1. Gizlilik politikanızda şeffaf olun. Güvenilir bir marka olduğunu aktarabilmek ve bu güven itibarını da müşterilere hissettirebilmek için en uygulanabilir yol, kişisel verileri korurken şeffaflığa önem vermek.

 

2. KVKK uygulamasında profesyonel destek alın. Yasal sınırlarla belirlenmiş kişisel verilerin güvenliğinin nasıl uygulanacağını bilmek yeterli olmayabilir. İşin profesyonellerinden konuyla ilgili destek almak markalara karşılaşacakları sorunlar mücadelede ve kişisel verileri hem idari hem de teknik boyutlar çerçevesinde korumak konusunda ciddi destek sağlayacaktır.

 

3. Kullanıcıları düzenli olarak bilgilendirin. Gizlilik politikalarının değişmesi ve kullanıcıların bilgilendirilmemesi, kullanıcı güvenini kırarken marka itibarını zedeliyor. Kullanıcılarla gizlilik politikaları konusunda düzenli olarak iletişimde kalmak güven sağlama konusunda katkı sağlayacaktır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Digivega, Metaverse’ün Türkiye’deki ilk otomotiv dijital stüdyosunu kurdu.

Digivega, Metaverse’ün Türkiye’deki ilk otomotiv dijital stüdyosunu kurdu.

2017 yılından bu yana yaptığı teknoloji yatırımlarıyla sektörün önde gelen kuruluşları arasında yer alan Digivega, Ford’un teknolojideki öncü yaklaşımını bir adım öteye taşıdı.

 

Digivega, Ford’un “geleceği bugünden yaşa” söylemiyle otomobil sektöründe bir “ilk”e imza atarak, Ford Dijital Stüdyo’yu metaverse’le hayata geçirdi.  

 

Stüdyoyu ziyaret edenler bu sayede Ford modellerini bulundukları yerde inceleme fırsatını buluyorlar…

 

Digivega’nın proje geliştirme, arazi kiralama, yapı inşası, 3d uyarlama ve uygulamaları ile NFT üretimleriyle tam hizmet verdiği Ford Dijital Stüdyo’da birinci katından en üst katına kadar etkileşim, oyun ve interaktivite yer alıyor.

 

Stüdyo’nun giriş katını ziyaret edenleri, Avrupa’nın en güçlü elektrikli ticari aracı E-Transit ve ikonik Ford Mustang’den ilham alan elektrikli SUV Mustang Mach E karşılıyor. Araçların üzerine tıklayarak detaylı bilgilerin yer aldığı web sitesine ulaşılabilen ziyaretçiler, araç yanındaki QR Kodları telefonlarına taratarak, araçların AR versiyonlarını inceleyebiliyorlar.

 

Ford Dijital Stüdyo’yu ziyaret edenler ise; Ford Tourneo Courier, Ford Kuga ve Ford Puma modellerini detaylı olarak inceleme imkanına sahip oluyorlar.

 

AVATAR PERSONEL İLE İLETİŞİM İMKANI

 

Digivega’nın konumlandırdığı gerçek personeller, avatarlarıyla her gün saat 12:00-22:00 saatleri arasında çevrimiçi olarak hazır bulunarak müşteri ve ziyaretçilerle iletişim kuruyorlar.

 

Ford Dijital Stüdyo Metaverse’ün birinci katında ise çeşitli konsept alanları yer alıyor. Ford araçların performanslarını deneyimleme imkanı sunan “Ford Performans Köşesi”, E-Transit ve Ford şarj istasyonunun bulunduğu hologramlı etkileşim alanı “Ford E Köşesi” bunlardan bazıları. Ford Dijital Stüdyo Metaverse’in en üst katında ise etkinlikler için bir alan bulunuyor.

 

Decentraland’de yer alan Ford Dijital Stüdyo Metaverse, tamamı Digivega tarafından kiralanan ve tasarlanan 6 parsellik bir alanı kaplıyor. Decentraland’e giriş yapan ziyaretçilerin Ford Dijital Stüdyo Metaverse gitmek için “goto 33.140” yazmaları yeterli oluyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

Ağ yönlendiricileri (router), evlerde ve işyerlerinde kullanılan cihazların Wi-Fi bağlantılarını sağlama görevini üstleniyor. Kaspersky tarafından yapılan analize göre, 2021’de ağ yönlendiricilerinde 87’si kritik olmak üzere 500’den fazla güvenlik açığı keşfedildi. Güvenlik açığı bulunan yönlendiricilerden kaynaklanan tehditler hem haneleri hem kuruluşları etkiliyor ve e-posta güvenliğinin ötesine geçerek fiziksel ev güvenliğini tehdit ediyor. Buna rağmen kullanıcılar bu cihazların güvenliğini nadiren düşünüyorlar. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da bu cihazları günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Kaspersky uzmanları, ağ yönlendiricilerinin güvenlik açıklarının hangi tehditlere yol açabileceğini ve kullanıcıların kendilerini nasıl koruyabileceğini masaya yatırdı.

 

Ağ yönlendiricisi, akıllı bir evin tüm öğelerinin internete eriştiği ve veri alışverişi yaptığı, tüm ev ağının merkezini oluşturan cihazdır. Yönlendiriciye ulaşan saldırganlar, veri paketlerinin iletildiği ağa erişim elde eder. Böylece hassas verileri, özel fotoğrafları veya iş dosyalarını çalmak için bağlı bilgisayarlara kötü amaçlı yazılım yükleyebilirler. Bunlar mağdurda onarılamaz hasara neden olabilir. Saldırgan, virüslü yönlendiriciler aracılığıyla kullanıcıları sık kullanılan e-posta servisleri veya çevrimiçi bankacılık sitelerini taklit eden kimlik avı sayfalarına da yönlendirebilirler. Bu sayfalara girilen herhangi bir veri anında dolandırıcıların eline geçer.

 

2010’dan bu yana yönlendiricilerde bulunan güvenlik açıklarının sayısı giderek artıyor. 2020’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 603’e yükseldi ki, bu bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat daha fazla. 2021’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 506 ile yine yüksek seviyelerde kaldı. 2021’de keşfedilen tüm güvenlik açıklarından 87’si kritik öneme sahipti. Kritik güvenlik açıkları, bir saldırganın ev veya şirket ağına girebileceği en korumasız boşlukları simgeliyor. Bu tür güvenlik açıkları işi saldırganın kimlik doğrulamasını atlamasına, yönlendiriciye uzak komutlar göndermesine ve hatta onu etkisiz hale getirmesine kadar götürebiliyor. Saldırganlar böylece kişisel fotoğraflarınızı, özel bilgilerinizi, e-postayla gönderilen iş sözleşmelerinizi, virüslü ağ üzerinden iletilen tüm verileri veya dosyaları çalabiliyor.

 

Araştırmacılar, bu tarz güvenlik açıkları hakkında farkındalığı artırsa da yönlendiriciler en güvensiz cihazlardan biri olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ürün sağlayıcıların tehditleri ortadan kaldırmak için acele etmemesi. 2021’de keşfedilen kritik güvenlik açıklarının neredeyse üçte biri satıcılardan herhangi bir tepki görmedi, herhangi bir yama veya tavsiye yayınlanmadı. Bu güvenlik açıklarının sadece yüzde 26’sına, üretici şirketinden teknik desteğe yönlendirme tavsiyesi geldi.

 

Saldırganların artan etkinliğinin yanı sıra tüketiciler ve küçük işletmeler, bir tehdidi çok geç olmadan belirleyecek veya anlayacak uzmanlığa veya kaynaklara sahip değil. Örneğin kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da onu günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Bu, yönlendiricilerin veri sızıntısının potansiyel olarak ciddi bir etkiye sahip olabileceği hastane veya kamu binaları gibi hassas ortamlarda kullanıldığı durumlarda özellikle tehlikeli.

 

Kaspersky Rusya Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Maria Namestnikova şunları söylüyor: “Teknolojinin hayatımıza girme hızına siber güvenlik ayak uyduramadı. Birçok çalışan son iki yıldır evden çalışıyor. Ancak yönlendiricilerin güvenliği bu süre içinde gelişmedi ve nadiren güncelleniyorlar. Bu nedenle yönlendirici güvenlik açıklarının siber suçlular tarafından kötüye kullanılması riski 2022’de bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Önemli olan bir tehdidi mümkün olduğunca erken önlemektir. Çünkü insanlar bir saldırıyı genellikle çok geç olduğunda, verileri çalındıktan sonra öğreniyor. Bu nedenle bir yönlendirici satın aldığınızda, veri aktarım hızı ve fiyatı kadar ağ güvenliği de önceliğiniz olmalıdır. İncelemeleri okuyun ve üreticinin bildirilen sorunlarla ne kadar hızlı ilgilendiğini not edin. Hassas verileri ve parayı kaybetmemek için geliştirici bir yama yayınladığında yönlendiricinizi güncellemeyi unutmayın.”

 

Ağ yönlendiricilerinin güvenliği hakkındaki raporun tamamı Securelist’ten okunabilir.

 

 

Yönlendiricinin siber suçluların saldırılarından korunması için Kaspersky şunları öneriyor:

Akıllı cihazları ikinci el almak tavsiye edilmeyen bir yöntemdir. Üzerindeki yazılımlar önceki sahipler tarafından, uzaktaki bir saldırgana akıllı ev üzerinde tam kontrol sağlamak için değiştirilmiş olabilir.
Varsayılan şifrenin değiştirilmesi unutulmamalıdır ve kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçilmelidir.
Akıllı cihazların seri numaraları, IP adresleri veya diğer hassas bilgileri sosyal ağlarda paylaşılmamalıdır.
WPA2 şifrelemesi kullanılmalıdır. Bu veri aktarımı için en güvenli protokoldür.
Yönlendirici ayarlarında uzaktan erişim devre dışı bırakılmalıdır. Arada bir kullanılıyorsa sadece kullanılacağı zaman açılmalıdır.
Daha fazla güvenlik için, statik bir IP adresi seçilip DHCP’yi devre dışı bırakabilir ve Wi-Fi ağı bir MAC filtresiyle korunabilir. Bu eylemler, çeşitli ek cihazların yönlendiriciye bağlantısını manuel olarak yapılandırmayı gerektirir. Böylece süreç daha uzun ve daha karmaşık hale gelse de davetsiz misafirin yerel ağa girmesi çok daha zor olacaktır. Keşfedilen yönlendirici güvenlik açıklarıyla ilgili en son bilgiler her zaman kontrol edilmelidir.
Belirli bir uygulamaya veya cihaza karar verdikten sonra, güncellemeler ve güvenlik açıklarının keşfi konusunda düzenli bilgilenildiğinden emin olunmalıdır. Geliştiriciler tarafından yayınlanan tüm güncellemeler zamanında yüklenmelidir.
Ev ağı ve bağlı tüm cihazları korumaya yardımcı olabilecek özel bir güvenlik çözümü kurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com